10. Hukuk Dairesi 2015/20371 E. , 2017/4805 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, mahkeme kararı ile bağlanan yaşlılık aylığına ilişkin birikmiş aylıklara işlemiş faizinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ile davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davacı tarafından 26.03.2010 tarihinde açılıp 19.03.2013 tarihinde kesinleşen yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin davada, davacıya, 01.08.1998 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmiştir. Kesinleşen ilam üzerine davalı kuruma verilen 15.11.2103 günlü dilekçeyle “Kesinleşen ilam uyarınca ödenmeyen tüm aylıların yasal faiziyle birlikte ödenmesinin” istenmesi üzerine 01.08.1998-22.01.2014 tarihleri arası 93.800,00 TL’lik birikmiş aylık tutarı faizsiz şekilde 23.01.2014 tarihinde ödenmesi üzerine, 11.06.2014 tarihinde açılan iş bu davayla davacı, geç bağlanan aylıklar nedeniyle işlemiş faiz alacağı olan 60.686,22 TL’nin tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davalı kurum tarafından yapılan zamanaşımı def’i gözetilmek suretiyle, 11.06.2014 dava tarihinden geriye dönük 10 yıllık aylıklar ve buna bağlı olarak da işlemiş faizlerin istenebileceğinden bahisle 11.06.2014-11.06.2004 arası için işlemiş 30.054,37 TL faize hükmedilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 01.03.2006 tarihli ve 2005/10-755 Esas, 2006/32 Karar sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı üzere; bir borç ilişkisi, asıl hakla birlikte bazı fer’i hakları da içerir. Borç ilişkisinin içerdiği asıl hak, alacak hakkı; fer’i haklar ise, cezai şart, faiz, kefalet, rehin, hapis hakkı gibi haklardır.
Fer’i haklar, borç ilişkisinin içerdiği alacak hakkının bir kısmı, bir parçası değildir. Asıl borca bağlı, asıl borç mevcut ve geçerli olduğu sürece geçerli olup, asıl alacak ile birlikte doğar, varlığını sürdürür ve onunla birlikte sona ererler.
Borcu sona erdiren en önemli neden, tarafların kendilerine yüklenen edimleri ifa etmeleridir. Genel olarak ifa, borçlanılmış edimin yerine getirilmesi suretiyle alacaklının tatmin edilerek borcun sona erdirilmesidir. Kural, asıl borç sona erdiğinde, bu borca bağlı fer’i borçların da sona ereceğidir. Bu sonuç, ek bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden gerçekleşir.
Somut olayda; kesin dönüş koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle yaşlılık aylığın iptali üzerine davacı tarafından 26.03.2010 tarihinde açılıp 19.03.2013 tarihinde kesinleşen yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin davada, davacıya, 01.08.1998 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verildiğinin ve anılan ilam üzerine Kuruma verilen 15.11.2103 günlü dilekçeyle “Kesinleşen ilam uyarınca ödenmeyen tüm aylıların yasal faiziyle birlikte ödenmesinin” istenmesi üzerine 01.08.1998-22.01.2014 tarihleri arası 93.800,00 TL’lik birikmiş aylık tutarı faizsiz şekilde 23.01.2014 tarihinde ödendiğinin anlaşılması karşısında; asıl alacağın zamanaşımına uğradığından bahsedilemeyeceğinden, dava ve uyuşmazlığa konu olan ve bilirkişi raporuyla da usulünce de belirlenen 60.686,22 TL işlemiş faiz alacağı yönünden istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.