Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 28.6.1993-14.4.2003 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni, gerektirici nedenlere göre davacının tüm davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine..
2- Dava, 28.03.1993-14.04.2003 tarihleri arasında davalıların yanında hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, tanık sözlerine dayanılarak istemin kabulüne karar verilmiştir..
Yapılan incelemede davalı işverence davacının (60039) sicil nolu iş yerinde 28.06.1993, tarihlerinde işe girdiğine dair işe giriş bildirgesi verildiği, 28.06.1993-30.12.1993 tarihleri arasında 1993/1 dönemde 63 gün, 1993/2 dönemde 118 gün, 01.02.1994-30.12.1994 tarihleri arasında 1994/1 dönemde 85 gün, 1994/2 dönemde 113 gün, 1994/3 dönemde 120 gün; 01.02.1995-31.12.1995 tarihleri arasında 1995/1 dönemde 84 gün, 1995/2 dönemde 114 gün, 1995/3 dönemde 116 gün; 01.03.1996-31.12.1996 tarihleri arasında 1996/1 dönemde 56 gün, 1996/2 dönemde 115 gün, 1996/2 dönemde 105 gün; 01.03.1997-31.12.1997 tarihleri arasında 1997/1 dönemde 53 gün, 1997/2 dönemde 119 gün, 1997/3 dönemde 105 gün; 02.03.1998-30.12.1998 tarihleri arasında 1998/1 dönemde 52 gün, 1998/2 dönemde 111 gün, 1998/3 dönemde 120 gün; 01.03.1999-30.05.2000 tarihleri arasında 1999/1 dönemde 60 gün, 1999/2 dönemde 120 gün, 1999/3 dönemde 75 gün 2000/1 dönemde 120 gün, 2000/2 dönemde 30 gün; 02.08.2000-15.12.2000 tarihleri arasında 2000/2 dönemde 14 gün, 2000/3 dönemde 56 gün; 06.02.2001-08.12.2001 tarihleri arasında 2001/1 dönemde 71 gün, 2001/2 dönemde 43 gün, 2001/3 dönemde 38 gün; 07.02.2002-30.12.2002 tarihleri arasında 2002/1 dönemde 36 gün, 2002/2 dönemde 75 gün, 2002/3 dönemde 67 gün; 19.02.2003-13.04.2003 tarihleri arasında 2003/1 dönemde 42 gün, bildirimde bulunulduğu iş yeri dosyasında bulunan 1996, 1998, 1999, 2000, 2001 ve 2002 tarihleri arasında geçen çalışmaları ile ilgili ücret tediye bordrolarında davacının imzasının olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi olup yönetmelikle tesbit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurum’ca tesbit edilmeyen sigortalılar, çalışmalarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bu çalışmaların Kurum’ca dikkate alınacağı belirtilmiştir.
Gerçekten, davacının işyerindeki çalışmaları28.06.1993, tarihli davacının imzasını taşıyan işe giriş bildirgesi ile Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak primleri ödenmiştir. davalı işverenin ibraz ettiği 1996, 1998, 1999, 2000, 2001 ve 2002 yıllarındaki kısmi çalışmalarına ait ücret tediye bordrolarında davacının imzasını taşıdığı
anlaşıldığından, davacının bu dönemlerdeki çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin bulunması durumunda tanık sözlerine değer verilemez. Dairemizin giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Bu nedenle davacının tesbitini istediği 1996, 1998, 1999, 2000, 2001 ve 2002 yıllarına ait işe giriş ve çıkış tarihleri arasında geçen kısmi çalışmalara ilişkin davacının imzasını içeren ücret tediye bordrolarında görülen kısmi sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine karar vermesi gerekirken kabulüne dair verilen karar doğru değildir.H.G.K.’nun 25.06.2003 gün ve 2003/410 Esas-424 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,16.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.