Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01.03.2001-01.02.2003 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi ve davalılardan S.S.K. Konut Yapı Koop. vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, 01.03.2001-01.02.2003 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, istek tanık sözlerine dayanılarak aynen hüküm altına alınmıştır.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunlara destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten davalı kooperatife ait 2002/1,2,3 ve 2003/1 dönemlere ilişkin kuruma verilen 4 aylık prim bordrolarında davacının çalışmaları görülmemektedir. Dinlenen bordro tanıkları O.Y. Ve S.K. davacının dava dışı G. i. Tah Ltd Şti. işçisi olarak çalıştığını davalı kooperatif işçisi olmadığını, zaman zaman kooperatif ortaklarının özel işlerini kendi adına yaptığını beyan etmişlerdir. davacının uyuşmazlık konusu dönemde çalışmasını doğrulayan diğer bordro tanığı A.G. ’ün ise kooperatife ait iş yerinde 20.02.2003 tarihten itibaren çalışmaya başladığı görülmektedir. Bunlar dışında dinlenen tanıklar bordro tanığı değildir. Mahkemece davacının çalışmalarını doğrular nitelikte kabul edilen banka hesap döküm cetvelinde görülen ödemelerin ne amaçla yapıldığı da belli değildir.
Yapılacak iş; Davalı Kooperatife ait ticari defter ve belgelerin celp edilerek bu işten anlayan ehil bilirkişiye tevdi edilerek, davacının çalıştığını iddia ettiği dönemde kooperatif tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ödemelerin miktarı ve tarihlerinin tesbit ettirilmesi ayrıca dosyada bulunan ve davacıya yapılan ödemelere ilişkin banka ekstresindeki ödemelerin davacıya hangi sıfatla ve kimin adına kişisel alacağa mı yoksa G. i. İş ve Dış Tic Ltd Şti. adına mı ödendiğinin ilgili bankadan sorulması, delillerin değerlendirilip, davacının işvereninin davalı kooperatif mi yoksa dava dışı G. i. İş ve Dış tic Ltd Şti mi olduğu saptandıktan sonra sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı S.S.K. Konut Yapı Koop. 16.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi