3. Hukuk Dairesi 2014/4572 E. , 2014/12058 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2011/561-2013/360
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalı tarafa ait aracı satın almak üzere müvekkili ile davalının anlaştıklarını, müvekkili tarafından 25.000,00 TL"nin davalının hesabına gönderdiğini, daha sonra davalının aracı müvekkiline satmaktan vazgeçtiğini beyan ederek, 15.000,00 TL" yi iade ettiğini, kalan 10.000,00 TL"yi ise iade etmediğini, ödenmeyen alacağın tahsili için davalı borçlu aleyhine Bakırköy 15.İcra Müdürlüğünün 2011/11073 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek, itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddia ettiği 25.000,00 TL"lik meblağın müvekkili şirket tarafından 15.000,00 TL, 1.500,00 TL ve 3.500 Euro olmak üzere davacının hesabına gönderildiğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun kalmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy 15.İcra Müdürlüğünün 2011/11073 Esas sayılı dosyasındaki takibin 8.500,00 TL üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
Davacı, tarafın temyiz itirazlarına gelince;
İtirazın iptali davalarında takip tarihi itibariyle itirazın yerinde olup olmadığı hususunda bir karar verilir ve takipten sonraki ödemelerin infazda nazara alınacağı hükümde belirtilir.
İcra İflas Kanununun 67.maddesine göre, itirazın iptaline karar verilmesi halinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının haklılığının tespit edilmiş olması, alacağın da likit ve muayyen, bir başka deyişle taraflarca önceden belirlenmiş veya basit bir işlemle hesaplanabilecek nitelikte olması zorunludur.
Somut olaya gelince, davacı tarafından davalı aleyhine 17.10.2011 tarihinde Bakırköy 15.İcra Müdürlüğünün 2011/11073 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip ile 10.000 TL asıl alacak ve 175,07 TL işlemiş yasal faiz talep edilmiştir. Davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine takip durmuştur. Dosyada bulunan ödeme belgelerinden, davalı tarafından davacı hesabına 03.08.2011 tarihinde açıklamasız olarak 3500 Euro"nun (8.500 TL karşılığı) nakden ödendiği, 04.08.2011 tarihinde 15.000 TL ve 27.10.2011 tarihinde ise 1.500 TL"nin, ..... plakalı araç için gönderilen paranın iadesi açıklaması ile davacıya eft yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından 27.10.2011 tarihinde davacıya yapılan ödeme takip tarihinden sonra olduğu halde, mahkemece bu miktar mahsup edilerek davacının alacağına hükmedilmiştir. İtirazın iptali davalarında takip tarihi itibariyle itirazın yerinde olup olmadığı, diğer bir ifadeyle takip tarihi itibariyle davacının haklılığı belirlenmelidir. Öte yandan, dava konusu alacağın likit ve muayyen, bir başka deyişle taraflarca önceden belirlenmiş veya basit bir işlemle hesaplanabilecek nitelikte olduğu gözetilerek icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir.
Mahkemece; belirtilen yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle davacı lehine bozulması gerekmiştir.
Davalı tarafın temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu araç satımından kaynaklanan ve araç bedel iadesine ilişkin olarak taraflar arasında 3500 Euro dışında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, uyuşmazlık konusu 3500 Euro"nun dava dışı Dmr Otomotiv Ltd.Şti.ne başka bir otomobil alıma ilişkin olarak kur farkı bedeli olduğunu iddia etmiş, davalı ise bu bedelin dava konusu borca ilişkin olduğunu savunmuştur. Mahkemece bu hususta araştırma yapılmadan karar verilmiştir.
O halde, mahkemece davalı şirketin dava dışı otomobil için Dmr Otomotiv Ltd.Şti. ne araç alımı nedeniyle kur farkından dolayı borcunun olup olmadığı sorularak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle de hükmün davalı lehine bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.