Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/40244
Karar No: 2017/5180
Karar Tarihi: 04.05.2017

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/40244 Esas 2017/5180 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2015/40244 E.  ,  2017/5180 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, Sağlık Bakanlığı vekilinin; 28/04/2012 tarih ve 28277 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 6. maddesi gereğince vekâletname aranmaksızın vekil sıfatıyla müşteki ve katılanları temsile yetkili olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Hastanede doktor olarak görev yapan katılanın, hastane bilgisayar sisteminden kaynaklanan aksaklıkların giderilmesi için yetkililere direktif vererek yada hastanede görevli çalışanlar aracılığı ile hasta için gerekli tetkikler yaptırılması gerekirken, hasta yakını olan sanığa direktif vermek sureti ile yaptırdığının anlaşılması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
    Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/05/2017 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

    (Muhalefet)





    KARIŞ OY
    A) Dosya bilgisi:
    Sanık ... hakkında 16/12/2013 tarihinde 2013/1459 sayılı iddianame ile kamu görevlisine zincirleme hakaret suçundan kamu davası açılmıştır.
    Nevşehir 2. Sulh Ceza mahkemesi;
    10/01/2014 tarihinde iddianamenin kabulüne karar verilmiş ve 13/01/2014 tarihli tensiple duruşma 04/03/2014 tarihine bırakılmıştır.
    04/03/2014 tarihli oturumda tanıklar dinlenmiş ve duruşma 13/03/2014 tarihine bırakılmış. 11/03/2014 tarihinde mağdur dinlenmiş ve dava ve duruşmaya katılmasına karar verilmiş.13/04/2014 günlü oturumda tanıklar dinlenmiş ve sanık savunması talimatla tespit edilmiştir.
    Mahkeme 13/03/2014 tarihli duruşma sonunda sanığın TCY 125/1., 125/3-a., 125/4, 62, 53, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar vermiş, bu karar süresi içinde katılan vekili tarafından aleyhe temyiz edilmiştir.
    Yargıtay 18 C.D. oyçokluğu ile olayda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması yönünden hükmün bozulmasına 04/05/2017 tarihinde karar vermiştir.
    B) Olay:
    Gece trafik kazası geçiren Emre Kebapcı oğlu 26/07/2017 günü saat 11.30 sıralarında babası ... tarafından hastahaneye götürülmüş, Ortopedi polikliğinde muayene sırası alınmasına rağmen, sırası gözetilmeden öncelikle doktor katılan tarafından muayeneye alınmış ve hastanın GYT kaydına bakıldığında gece acil girişi olmadığı ve çekildiği söylenen filme ulaşılamaması üzere durum hasta yakınına bildirilmiş, hasta yakını acile gittiğini söyleyince tekrar GYT kaydı ve acil kaydına bakılmış, kayıt görülmeyince, bilgi işlem aranmış hemşire ve doktor bilgi işlem görevlisi ile görüşmüş, sorunu çözmeye çalışmışlar, problem çözülmeyince hasta film için gönderilmiş, bir müddet sonra hasta geri gelmiş, çekilen filmler sistemde görülmeyince, filmlerin bastırılıp getirmesi istenince, hastanın babası olan sanık katılan doktora "bu işi beceremiyorsunuz özel hastahaneye sevk edin" teklifinde bulunmuş, bunun mümkün olmadığının bildirilmesi üzerine poliklinik içinde "bu nasıl hastahane bu nasıl iş, hadi oradan böyle hastahaneyi s... yapacağınız işi s... işte bunları dövmekte herkes haklı bunları döveceksin, ne biçim çalışıyorsunuz, niye görevinizi yapmıyorsunuz a... k... doktoru, bunları hep sinkaf edeceksin", diye beyanlarda bulunmuş, ve "doktora bak şerefsiz, gavat" diye küfür etmiştir.
    Katılan, tanıklar beyanları ve sanık dolaylı anlatımı ile mahkeme delilleri tartışmış ve sanığın mahkumiyetine karar vermiştir.


    C) Değerlendirme:
    Sanığın oğlunu muayene ve kontrol için doktora götürdüğü, çekilen filmlerin bilgisayar ekranında görülmemesi nedeniyle sistemsel hatadan dolayı idareci sıfatı olmayan ve elinden geleni yapan doktora yaşadıklarına duyduğu kızgınlıkla hakaret ettiği.
    Doktorun hatasından ve haksız fiilinden kaynaklanan bir durum olmadığı, aksine hekimin sorunu çözmek için uğraştığı anlaşılmaktadır.
    TCK 129. maddesi haksız tahrik halini özel olarak düzenlemiştir.
    Haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret TCK 129 maddesi;
    "(1) Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
    (2) Bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez.
    (3) Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir."
    Haksız tahrik halleri bu maddede üç durumda düzenlenmiştir.
    1) Hakaret suçunun katılandan kaynaklanan haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde,
    2) Kasten yaralama suçunu tepki olarak işlenmesi halinde,
    3) Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde,
    tahrik hükümleri kabul edilmiştir.
    D) Sonuç:
    Doktor katılandan kaynaklanan haksız bir fiil, kasten yaralama veya hakaret eylemi olmadığına göre, başka kimlere veya doktorla ilgisi olmayan sistemin çalışmamasına kızıp idareci olmayan kişiye sövme eyleminde haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiği düşüncesi ile çoğunluğun düşüncesine katılmıyorum ve hükmün onanması gerektiğini düşünmekteyiz.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi