Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6602
Karar No: 2021/8957
Karar Tarihi: 23.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6602 Esas 2021/8957 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/6602 E.  ,  2021/8957 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    YARGITAY KARARI
    Davacı; davalı şirkete ait işyerinde 19.04.2005 tarihinden beri aralıksız çalıştığını, işe hostes olarak başladığını, son olarak eğitmen - kabin amiri olarak görev yapmaktayken iş akdine haksız olarak son verildiğini, 7 yıl boyunca davalı işyerinde aralıksız çalışmasına rağmen kendisine ve diğer çalışanlara 3 - 6 aylık belirli süreli şartları iyice ağırlaştırılmış zincirleme sözleşmeler imzalatıldığını, son olarak ekonomik sebepler gerekçe gösterilerek onayı alınmadan 05.04.2012 tarihinde ücretsiz izine çıkarıldığının tebliğ edildiğini ileri sürerek; kıdem, ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı öncelikle görev yönünden davanın reddi talebinde bulunduklarını, esasa dair ise davacının şirket bünyesinde 19.04.2005 tarihinden iş akdini hiçbir haklı gerekçeye dayanmaksızın feshettiği 11.04.2012 tarihine kadar kabin memuru olarak görev yaptığını, İş Kanunu"na tabi olmayan davacının iş mevzuatına dair kavram ve hak olan kıdem tazminatı talebinin mesnetsiz olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasındaki hizmet ilişkisine genel mahkemeler tarafından uygulanacak olan hükümler Borçlar Kanunu hükümleri olduğundan davacının kıdem tazminatına hak kazanamadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Davanın açıldığı Bakırköy 17.İş Mahkemesince; toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı nezdinde kabin memuru olarak çalıştığının taraflar arasında ihtilafsız olduğu, kabin memuru olarak çalışan davacının aynı zamanda yer hizmetlerinde eğitici olarak da görev yaptığı, bu anlamda 4857 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğu ve huzurdaki davada mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle, kıdem tazminatının kabulü ile ihbar tazminatı ve yılık izin ücreti alacaklarının reddine dair verilen karar tarafların temyizi üzerine Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 20/12/2017 tarihli ve 2015/17613 Esas, 2017/21885 Karar sayılı kararıyla; “...Somut uyuşmazlıkta dosya içeriğine göre; davacının kabin amiri (uçuş personeli) olarak davalıya ait iş yerinde çalıştığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı gibi, bu durum Mahkemenin de kabulündedir. Davacı uçuş personeli olmasının yanı sıra, işyerine yeni işe alımların yoğunlaştığı dönemlerde eğitici olarak da görev yapmış ise de, davacının asıl ve esas görevi kabin amirliği olup, davacı 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalışan değildir. Mahkemece; yukarıdaki ilkeler doğrultusunda, İş Mahkemelerinin görevli olmadığı anlaşıldığından Mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir...” gerekçesi ile bozulmuş; mahkemece, görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.


    Mahkemece; davacının keşide ettiği ihtarname ile ücretsiz izin uygulamasını kabul etmediğini belirterek iş akdini feshettiği, dinlenen davacı tanıklarının da davacının ve bir kısım işçilerin aleyhlerine şartlar içeren sözleşmeyi imzalamamaları sebebiyle işveren tarafından ücretsiz izne ayrıldıkları yönünde beyanda bulundukları, bu haliyle davacının 4857 sayılı İş Kanunu"nun 22. maddesine göre çalışma koşullarında esaslı değişiklik anlamına gelen ücretsiz izin uygulamasını kabul etmeyerek haklı nedenle iş akdini feshettiği kanaatine ulaşıldığından kıdem tazminatına hak kazandığı ve bilirkişi raporuna göre 20.199,14 TL kıdem tazminatı alacağının olduğu, ancak haklı nedenle olsa dahi iş akdini kendisi feshetmiş olduğundan ihbar tazminatına hak kazanamayacağı, yıllık izinlerin tam olarak kullandırıldığını ispatla mükellef olan davalı tarafça dosyaya sunulan yıllık izin belgelerine göre davacının tüm hizmet süresine göre kullanamadığı bakiye yıllık ücretli izninin bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü ile net 20.199,14TL"nin akdin fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretleri taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dava, 818 Sayılı BK."nın 313 ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet akdinden kaynaklanmakta olup, uyuşmazlık hizmet aktinin haklı nedenle feshedilip edilmediği ve davacının tazminata hak kazanıp kazanmadığı konusunda toplanmaktadır. Davaya konu uyuşmazlıkta uygulanacak hükümler, davanın açıldığı tarih itibariyle 818 Sayılı Kanun hükümleridir. Davacının istemleri arasında kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretleri yer almaktadır. BK’nın 344. maddesi; "muhik sebeplerden dolayı gerek işçi gerekse iş sahibi, bir ihbara lüzum olmaksızın her vakit akdi fesedebilir. Ezcümle, ahlaka müteallik sebeplerden dolayı yahut hüsnüniyet kaideleri noktasından iki taraftan birini artık akti icra etmemekte haklı gösteren her hal, muhik bir sebep teşkil eder. Bu gibi hallerin mevcudiyetini hakim taktir eder. Fakat işçinin kendi kusuru olmaksızın duçar olduğu nispeten kısa bir hastalığı yahut kısa müddetli biraskeri mükellefiyeti ifa etmesi, muhik sebep olarak kabul edilemez."; yine BK’nın 345/1. maddesi; "Muhik sebepler bir tarafın akte riayet etmemesinden ibaret olduğu taktirde, bir taraf diğer tarafa onun akit ile müstehak iken mahrum kaldığı feri menfaatler de nazara alınmak üzere, tam bir tazminat itasıyla mükellef olur."
    Bundan başka hakim vaktinden evvel feshin mali neticelerini, hali ve mahalli adeti gözönünde tutarak taktir eder." hükmü vazedilmiştir. BK."nın 334. maddesine göre ise; "İşveren işçiye mutat serbest saatler ya da günler vermekle yükümlüdür. İşveren feshi ihbar yapılmasından sonra başka bir iş aranması için işçiye uygun bir zaman vermek zorundadır. Bütün durumlarda, işverenin çıkarlarını olabildiği kadar gözetmek gerekmektedir." BK."nın 340/2 maddesinde de, iki haftalık bir ihbar süresi öngörülmüştür.
    Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında, mahkemece; tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra 818 Sayılı BK’nın ilgili maddeleri uyarınca değerlendirme yapılmak ve uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının talepleri hakkında, görevsiz İş Mahkemesi tarafından aldırılan, İş Kanunu hükümlerine göre değerlendirme yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerekmiştir.
    2-Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi