4. Hukuk Dairesi 2012/3703 E. , 2013/2539 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı .... A.Ş. vd. aleyhine 14/08/2009 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/09/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ..."ın tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı .... Tic. A.Ş. yönünden işleten sıfatı bulunmadığından husumetten reddine, davalı ... yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı .... A.Ş. ile dava dışı... A.Ş. arasında imzalanan oto kiralama sözleşmesinin adi yazılı belge niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Zarara yol açan olaya karışan araç, trafikte davalı ... Tur. Tic. A.Ş. adına kayıtlıdır. Davacılar, bu kaydı esas alarak davasını işleten sıfatıyla ona yöneltmiştir. 2918 sayılı ...Yasası’nın 3 ve 19. maddelerine göre trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir belirti (karine) değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasal düzenleme de yoktur. İşletenlik, trafik kaydı adına olan kişiden mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süre ile kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişiye geçmiş olur. Bu bakımdan işletenliğin kayda rağmen başkasına geçmiş bulunduğu her zaman kanıtlanabilir. Fakat bu konuda getirilecek kanıtların üçüncü kişiler yönünden bağlayıcı nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını ortan kaldıracak (halele uğratacak) bir sonuç yaratmaması gerekir.
Öte yandan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 299. maddesinde yer alan düzenlemeler, birbiriyle hiç bağlantısı bulunmayan, birbirine karşı tam anlamıyla üçüncü kişi
durumunda bulunan kişiler hakkında uygulama alanı bulamaz. Çünkü haksız eylem nedeniyle zarar gören kişi, üzerinde işletenlik niteliği bulunmayan kişinin hukuki halefi değildir. Ancak, özellikle trafik olaylarına karışan araçların oluşturdukları zararların ödetilmesini olanaksız bırakmak için olaydan sonra danışıklı (muvazaalı) olarak eski tarihle düzenlenen sözleşmelerde, üçüncü kişi durumunda bulunan zarar görenlerin, zarara uğramasını önlemek amacıyla bu gibi belgelerin onlara karşı sonuç doğurabilmesi için sözü edilen maddede öngörülen koşulların benzetme yolu ile (kıyasen) aranması hak ve adalete uygun düşmektedir. Yargıtay"ın uzun yıllardan beri uygulaması bu doğrultudadır.
Dava konusu olayda davalı ..... A.Ş; aracını, başka bir kişinin kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiğini ve araç üzerinde eylemli kullanımı (tasarrufu) bulunduğunu geçerli kanıtlarla kanıtlamış değildir. Bu olgunun adi yazılı belge ile doğrulanması yukarıda anılan ilke karşısında davacıların hukuki durumunu etkilemez. O halde, davalılardan .... A.Ş. yönünden de işin esasının incelenmesi gerekirken, davanın onun yönünden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. Karar açıklanan nedenle de yerinde görülmemiş ve bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davalı ..."ın tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.