Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/7928
Karar No: 2007/7005
Karar Tarihi: 24.04.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/7928 Esas 2007/7005 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/7928 E.  ,  2007/7005 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     : Giresun 1. Asliye Hukuk ( İş) Mahkemesi
    Tarih               : 30.3.2006
    No                   : 312-213  
                           
    Davacı davalı işveren nezdinde 1.3.1996-1.10.2001 tarihleri arası  çalıştığının tesbitine    karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar  vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre  davalıların 15.05.1997-03.10.1997; tarihleri arasındaki istemin kabulüne ilişkin hükme yönelik temyiz  itirazlarının reddine,
    2-Davacının 15.05.1996 ile 30.09.1996 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma  bildirilmeyen çalışmaların tesbiti istemine gelince;.
    Mahkemece, tanık sözlerine dayanılarak istemin kabulüne karar verilmiştir
    Yapılan incelemede davalı işverence davacının 01.07.1996 tarihli işe giriş bildirgesi ile 1996 yılı ağustos ayında 10 gün, eylül ayında 10 gün, eylül ayında 1 gün çalışmasının ve 30.09.1996 tarihinde çıkışının bildirildiği, tekrar 15.07.1997 tarihinde işe girişinin bildirildiği ve 1997 yılı ağustos ayında 10 gün, eylül ayında 10 gün, eylül ayında 1 gün, ekim ayında 1 gün  çalışmasının bildirildiği, 15.10.1997 tarihinde çıkışının verildiği işverence ücret bordrolarının mahkemeye ibraz edildiği, dönem bordrolarının bu bildirime uygun olarak tanzim edildiği, davcının ücret tediye bordrolarında imzasının bulunmadığı  görülmektedir.
    Gerçekten; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten davalıya ait iş yeri ile ilgili kuruma verilen 1996/2 ve 3 dönem bordrolarında davacıdan başka çalışan bulunmamaktadır. Mahkemece zabıta marifeti ile tesbit edilen kale restoran iş yerinde 1996/1 ve 2 dönemde çalışması kuruma bildirilen Ş.A. ’nın   tanık olarak alınan beyanında  davacıyı tanımadığını 1996  yılında davalıya ait iş yerinde çalışması ile ilgili bilgisinin olmadığını beyan etmiş, yine aynı iş yerinde 1996/3 döneminde çalışması kuruma bildirilen S.A. ise beyanında 1995-1995 yılları itibari ile davacının  davalıya ait iş yerinde çalışması ile ilgili bilgisinin bulunmadığını,  davacıyı görmesi halinde hatırlayabileceğini  beyan etmiş olması edeniyle  mahkemece eksik araştırma ile sonucu gidilmiştir.
    Yapılacak iş; öncelikle tanıklardan S.A. ’a  davacı da gösterilerek tekrar beyanına başvurmak, ayrıca Muhtarlık marifetiyle işyerine 1996 yılında komşu olan diğer işyerlerinde bildirge tarihinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri  araştırılıp  tesbit   edilerek   çalışmanın  niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı  O. H."ya iadesine, 24.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi