Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/3517
Karar No: 2014/2472

Kasten öldürme - 6136 sayılı Yasaya aykırılık - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/3517 Esas 2014/2472 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, sanığın eski eşi ve eski eşinin sevgilisi olan maktulu öldürdüğü ve maktulün babası olan şahsı da tahrik ederek öldürdüğü suçlarından cezalandırılmasına karar verdi. Maktulün sevgilisi ile birlikte olmasını istemeyen sanığın eylemlerinin maktulden kaynaklandığı fakat haksız tahrik koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle sanık hakkında hüküm bozuldu. Sanık, öldürme suçlarından 18 yıl hapis cezası ve ruhsatsız silah taşıma suçundan da 2 yıl hapis cezası ile cezalandırıldı. Kanun maddeleri ise şöyle: Kasten öldürme (TCK 81/1), 6136 Sayılı Kanuna Aykırılık (TCK 53), ruhsatsız ateşli silah taşıma (6136 Sayılı Kanun 13/1, 52/2).
1. Ceza Dairesi         2013/3517 E.  ,  2014/2472 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten öldürme, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
    HÜKÜM : 1-Maktul ..."yi kasten öldürme suçundan TCK.nun 81/1, 29 maddeleri uyarınca neticeten sanığın 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına.
    2-Maktule ..."u kasten öldürme suçundan TCK.nun 81/1 madde fıkrası uyarınca sanığın müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına.
    3-Ruhsatsız ateşli silah taşıma suçundan 6136 sayılı Kanunun 13/1, 52/2 maddeleri uyarınca sanığın 2 yıl hapis ve 1.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... “6136 sayılı Kanuna muhalefet ve maktuller ... ve ... yönelik kasten öldürme” suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, 6136 sayılı Kanuna muhalefet ve maktul...’e yönelik kasten öldürme suçları yönünden cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin maktul ... yönelik eylem nedeniyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine vesaireye, Cumhuriyet Savcısının maktul ...k"e yönelik eylem nedeniyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen, katılan ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
    A-Sanık ... hakkında “6136 sayılı Kanuna muhalefet ve maktul .. yönelik kasten öldürme” suçlarından kurulan kısmen resen de temyize tabi olan hükümlerin, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (ONANMASINA),
    B-Sanık ... hakkında “maktul ..."e yönelik kasten öldürme” suçundan kurulan hüküm yönünden,
    Oluşa ve dosya kapsamına göre; olay tarihinde, sanığın boşanmış olduğu eşi..."in maktul ..."in oğlu katılan ... ile birlikte olmasına kızdığı ve..."in evine gittiği çıkan tartışma sırasında tabanca ile ateş edip..."i vurup öldürdüğü, bu sırada evde bulunan katılan ...’in evin penceresinden atlayıp kaçtığı, sanığın katılan ..."i bulmak için maktul ..."in evine gittiği, maktule oğlu katılan ..."i sorduğu, katılan ..."i evde bulamaması ve nerede olduğunu ögrenememesi nedeniyle tartıştığı ..."e tabanca ile ateş ederek vurup öldürdüğü olayda; ilk haksız hareketin sanıktan geldiği ve ayrıca maktul ..."ten kaynaklanan ve sanığa yönelen haksız tahrik oluşturan herhangi bir söz veya davranış bulunmadığı anlaşıldığı halde, sanığın cezasını hafifletmek amacıyla yaptığı savunmasına itibar edilerek, sanık hakkında yazılı biçimde haksız tahrik hükümleri uygulanarak eksik ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş olup, katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, resen de temyize tabi olan hükmün, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 16/04/2014 gününde, Başkan Vekili ... ve Üye... sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükmün onanması gerektiğine dair karşı oyu ve oy çokluğu ile diğer hükümler yönünden oybirliği ile karar verildi.

    KARŞI OY:

    OLAY: Maktullerden ... ile sanık ..."in, 13.05.1999 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten üç tane çocukları olduğu, ortak yaşamın çekilmez hal alması sonucu, eşlerin anlaşmalı olarak, 29.04.2010 tarihinde boşandıkları, ayrı konuta taşınan maktulenin sanığın manevi baskıları sonucu zaman zaman birlikte olmak durumunda bırakıldığı; bu arada maktulenin boşanma kararının 28.05.2010 tarihinde kesinleşmesinden sonra katılan-mağdur ... ile birlikte ilişkilerini sürdürmeye başladığı, boşanan sanık eş, eski eşi maktulenin ... ile ilişki yaşamasını istemediği, bu sebeple ... ile kavgalarının ve davalarının meydana geldiği, eski eşine de ilişki yaşamaması için baskılar uyguladığı, olay gecesi ..."in dul olan maktulenin evinde olduğunu anlayınca eve zorla girdiği, silaha davrandığında ..."in evin penceresinden kaçarak vurulmaktan kurtulduğu, sanığın peşinden yaptığı atışlarında isabet etmediği, eski eş maktulenin resmi nikahlı karısıymış gibi sitemler ederek tabanca ile öldürücü bölgelerine ateş ederek öldürdükten sonra, birlik yaşayan ..."in evine gittiği, kapıyı açan maktul baba ..., sanığa kızarak, hakaretamiz sözler söyleyerek tokat attığı, hedefte olmayan maktulün sanığı tahrik etmesi sonucu sanığın bu kez maktul ..."in öldürücü bölgelerine ateş ederek öldürdüğü, olaydan sonra sanığın kaçtığı, olayın meydana geldiği 18.09.2011 tarihinden sonra 15.12.2011 günü yakalandığı, olayların bu biçimde başladığı, geliştiği ve sonlandığı dosya kapsamı ile sabittir.

    DEĞERLENDİRME:

    Eylemlerin sübutunda ve niteliklerinde herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Sanık ..."in, maktule eski eşi..."in öldürülmesinde 5237 sayılı TCK.nun 81, 53 maddeleri gereğince mahkumiyetine ilişkin hüküm Dairemizce oybirliğiyle onanmıştır.
    Buna karşın, maktul ..."nin kasten sanık tarafından öldürülmesine ilişkin aynı Yasanın 81, 29, 53 maddeleri gereğince cezalandırılmasına ilişkin yerel mahkeme kararının olayda TCK.nun 29/1 maddesinde düzenlenen haksız tahrik koşullarının bulunmadığından bahisle oyçokluğuyla bu açıdan hüküm bozulması takdir kılınmıştır.
    Oluş ve kabule göre; maktul ... ile sanık ... arasında cereyan eden tartışma “hakaret ve tokat atmak” hareketlerinin olduğu esnada birebir olaya tanık olan kimse bulunmamaktadır. Olayların oluşunu sanığın savunmalarından tespit etmekteyiz. Sanık ile maktul arasında olay öncesine ilişen herhangi bir husumet bulunmamaktadır. Sanığın kızgınlığı, maktulün oğlu ... yöneliktir.
    Olayın oluşumu, maktulden gelen haksız fiilden kaynaklanmıştır.
    Tahrik edici tutum ve davranışların varlığını sanığın aksi sabit olmayan savunmalarından öğrenilmektedir. Savunma akla, mantığa ve olayın oluşum biçimine uygun düşmektedir. Savunmayı yok saymak yasanın ruhuna uygun düşmemektedir.
    Savunmayı geçersiz ve mantıksız sayacak elde herhangi bir veri mevcut değildir. Çünkü olay anında maktul ile sanıktan başka kimse bulunmamaktadır. Dolayısıyla savunmaya itibar etmek durumundayız.
    Dairemizin duraksamasız olarak süre gelen uygulamaları bu yoldadır. Aslolan savunmanın aksini kanıtlamaktır. Kanıtlanamıyorsa, akla, mantığa ve oluşuma ve ikrarın bölünmezliğine itibar etmek gerekir.
    Masumiyet (suçsuzluk) karinesinin tabi sonucu olan “kuşkudan sanık yararlanır” evrensel hukuk ilkesine uyulması zorunludur. İhtimalden, varsayımdan hareket edilerek, savunmanın aksini ileri sürmek vurgulanan evrensel norma ters düşer.
    Bu itibarla; sanık ..."in, aksi sabit olmayan savunmasına göre, maktul ..."yi, maktulden kaynaklanan haksız bir eylemin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin tesiri altında işlediği anlaşıldığından, Yerel Mahkemenin belirttiği gerekçeler doğrultusunda, lehe TCK"nun 29/1 maddesinin uygulanması yönündeki takdiri isabetli olduğundan sayın çoğunluğu olayda “haksız tahrik” olgusunun bulunmadığına ilişkin düşüncesine iştirak etmiyoruz.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi