11. Hukuk Dairesi 2015/8188 E. , 2016/4158 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/11/2014 tarih ve 2014/488-2014/459 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 12.04.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirkete nakliyat sigorta poliçesiyle sigortalı bulunan tıbbi cihazın davalı tarafından forklift ile 01/03/2012 tarihinde taşınması sırasında hasarlandığı, 792.209,00 USD hasar bedelinin 06/06/2012 tarihinde sigortalıya ödendiğini, ödenen bedelin rücu amacıyla davalıya ihtar gönderilmesine rağmen davalının ödemeyi kabul etmediğini ileri sürerek, 792.209,00 USD karşılığı 1.383.117,69 TL"nin ödeme tarihi olan 06/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının aktif dava ehliyetinin olmadığını, rücu şartlarının oluşmadığını, davalının taşıyıcı olmadığını, hasar tespiti ile ihtarın yasaya göre yapılmadığını, kusuru bulunmayan davalının sorumlu olamayacağını, talep edilen tazminat miktarının dayanaksız ve fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne, 1.360.419,80 TL"lik davacı alacağının 06/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 69.669,99 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14/04/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞIOY
1. Dava, taşıma sırasında meydana gelen ve sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuan davalı taşıma şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
2. Davacı vekili, yurtdışından getirilen tıbbi cihazın .... Havalimanından, .... bölgesinde kamyondan indirilmesi sırasında, davalı şirketten forklift hizmeti satın alındığını, cihazın indirme sırasında yere düşürülmesi sebebiyle hasarlandığını ileri sürerek sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalıdan tahsili istemiştir.
3. Dosyaya yansıyan delil ve belgelerden, hasar gören tıbbi cihazın varma yerine kadar taşınması işinin dava dışı ... tarafından üstlenildiği anlaşılmıştır. Bununla birlikte, forklift hizmet faturasının davalı şirket tarafından, malları taşıtan ....’ye kesilmiş olması, boşaltma (indirme) sözleşmesinin davalı ile dava dışı ..... arasında gerçekleştiğinin kabulü gerekmektedir.
4. Yükleme ve boşaltma sözleşmeleri, taşıma ilişkisinin bir parçası olarak, olay tarihinde yürürlükte bulunan 6762 S. TTK’nın 777 vd. da düzenlenmiştir. Dolayısıyla taşıma sözleşmelerine ilişkin TTK hükümlerinin, münhasıran forklift ile boşaltma (indirme) sözleşmelerine de uygulanması gerekir.
5. 6762 S. TTK’nın 788 m. uyarınca, taşıma ilişkisi sırasında meydana gelen hasar bedelini talep yönünden bir takım şekil şartları getirilmiştir. Buna göre, hasara konu malı taşıtan ....., forkliftle indirme yapan kişinin de imzası olacak şekilde her hangi bir olay tespit tutanağı tutmadığı gibi, malı da her hangi bir ihtirazı kayıt koymadan teslim almış, keza eşyanın kabulünden önce hasarı mahkeme aracılığıyla tespit ettirmiş de değildir. Davacı yanca, malın boşaltma sırasında düşürüldüğü ileri sürüldüğüne göre bu olayın derhal tutanakla tespit ettirilmesi ve malın teslimiyle ilgili ihtirazı kaydın derhal konulması veya malın hiç teslim alınmaması gerekirdi. Davacı taraf, böyle bir ispat vasıtası sunmadığı gibi, malın indirme sırasındaki düşme nedeniyle hasarının sonradan anlaşıldığı ve 8 gün içinde delil tespiti yaptırdığını da iddia ve ispat edebilmiş değildir. Anılan nedenlerle, davacı tarafın dava hakkının düşüp düşmediğinin karar yerinde tartışılmamış olması hukuka aykırı olmuştur.
6. Hasarı konu olay taşıma ilişkisi kapsamında meydana geldiğine göre, haklarına halefen dava açılan .....’nin (yüklemeye ve) boşaltmaya nezaret borcunu yerine getirip getirmediği, hasarda müterafık kusurunun bulunup bulunmadığının tartışılmaması da doğru olmamıştır.
Anılan nedenlerle, Dairemiz çoğunluğunun, davanın kısmen kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanması yönündeki görüşüne katılmıyorum.