3. Hukuk Dairesi 2014/5002 E. , 2014/12262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2013
NUMARASI : 2012/430-2013/555
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ASKİ tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, İdarenin 18.05.2008 tarihinde davalı borçluya ait T. R. Mahallesi, U. Sokağı, No: . A. Ankara adresinde bulunan hamamda kaçak kuyu suyu kullanıldığının tespit edildiğini, tutanak tutulan adreste 2 ay 3 gün boyunca 1050 m3 su tüketildiğinin hesaplandığını, bunun karşılığı olarak 2.205,00 TL atık su bedeli; 176,40 TL KDV ile birlikte toplam 2.341,40 TL olarak hesaplanan tutara, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 55. maddesi uyarınca ceza uygulandığını ve borçlu adına toplam 8.996,40 TL borç tahakkuk edildiğini, bunun üzerine Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2009/1174 sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, bunun üzerine dava açtıklarını beyanla, davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın iddia ettiği gibi müvekkilinin dava konusu hamamın maliki ve işleteni olmadığını, müvekkili adına dava açılmasının mümkün bulunmadığını, hamamın işyeri açma ve çalışma ruhsatı, ticaret sicili ve vergilerin müvekkilinin adına kayıtlı olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını savunmuştur.
Mahkemece, davalıya ait hamam niteliğindeki işyerinde ASKİ kaçak su ekipleri tarafından 18.05.2008 tarihinde denetim yapılarak, 2008/2990 sayılı kaçak su tutanağı düzenlenip, abone olunmaksızın kuyu suyu kullanılıp atık suyun kanalizasyona akıtıldığının tespit edildiği, daha önce de 16.03.2008 tarihinde aynı şekilde tespit yapıldığı, ASKİ Tarifeler Yönetmeliği gereğince 2 ay 3 günlük süre için kaçak atık su bedeli hesaplanmasının gerektiği, bilirkişinin raporuna göre 2 ay 3 gün içinde dava konusu hamamda 252 m3 atıksu kullanılabileceği, bu miktar üzerinden her m3 için 2,10 TL ödenmesinin, ayrıca aynı Yönetmeliğin 55. maddesi uyarınca 3 kat ceza ödenmesinin zorunlu bulunduğu, bu esaslara göre yapılan hesap sonucunda davacının davalıdan 1.587,60 TL alacağının olduğu, bu miktara 42,34 TL KDV eklendiğinde asıl alacak miktarının 1.629,94 TL bulunduğu gerekçesiyle davalının Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2009/1174 sayılı dosyasına yönelik itirazının 1.629,94 TL asıl alacak, 99,67 TL işlemiş yasal faiz için iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, atık su deşarjı yapıldığı iddiasıyla tutulan tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen bedele vaki itirazın iptali davasıdır.
Somut olayda, 7.1.2013 tarihli bilirkişi ön raporunda olay yerinde keşif yapılması gerektiğini ve abonelik varsa abonelikten sonraki 1 yıllık tüketimlerinin istenmesinin belirtildiği, keşif yapılmaması üzerine, dava konusu yere ilişkin başka bir mahkemede gittiği keşifte yaptığı incelemeye dayanarak 16.9.2013 tarihli rapor hazırladığı, bu raporda, “dosyada bulunan aboneliğin şebeke suyu aboneliği olup, İdare kayıtlarında yapılan incelemede ayrıca atık su aboneliğinin de bulunduğu tespit edilmiştir”. şeklinde ifadenin bulunduğu, 16.3.2008 tarihli kaçak tutanağın dosyaya alınmadığı, rapora dayanak yapılan tüketime ilişkin kayıtların yetersiz olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi olgular gözetilerek, delillerin toplanarak, gerekli belge ve kayıtların celbedilerek, önceki bilirkişi dışında, konusunda uzman bir bilirkişiyle keşif yapılması ve denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.