İcra Kararları - Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/1236 Esas 2019/4725 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1236
Karar No: 2019/4725
Karar Tarihi: 10.10.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/1236 Esas 2019/4725 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Davacı kooperatif, borçlu olan kişiye kefil olan davalıların icra takibine haksız itiraz ettiklerini iddia ederek itirazlarının iptali ve icra inkar tazminatı talebinde bulundu. Süreçte davalılardan biri kefil olduğu imzanın sahte olduğunu savunurken, diğeri sözleşmedeki kredi miktarının yazılı olmadığını, sonradan yazılmış olabileceğini söyleyerek davanın reddini talep etti. Mahkeme kefilin imzasının sahte olduğunu ve diğer davalının kötü niyetli olduğunu düşünerek davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden ise davanın kabulüne hükmetti. Ancak icra inkar tazminatı kabul edilmesi gerekirken hüküm fıkrasına dahil edilmemesi usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozuldu. Kararda herhangi bir kanun maddesi yer almamaktadır.

19. Hukuk Dairesi 2019/1236 E. , 2019/4725 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davacı kooperatif tarafından asıl borçlusu ..., kefilleri davalılar ve dava dışı Satılmış Atmaca olan kredinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalıların açılan bu takibe haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazlarının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde, davanın reddi ile davacının %40 dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiş, duruşmadaki beyanında sözleşmedeki kefil imzasının kendisine ait olmadığını, adına sahte imza atıldığını, savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu belirtmiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında devlet memuru olduğunu, 25.000 TL kredi alınmasının mümkün olmadığını, sözleşmeyi imzalarken kredi miktarının yazılı olmadığını, sonradan yazılmış olabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; yapılan yargılama neticesinde, davalılardan ...’nın kefil olarak attığı imzanın, ceza dosyasından alınan imza incelemesine ilişkin rapor neticesinde eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, diğer davalı ...’ın ise ceza dosyasında verdiği ifade ile sözleşmede kefil olarak attığı imzayı ve sözleşme miktarının 25.000 TL olduğunu kabul ettiği, bu ikrar göz önüne alınarak davalının kötü niyetli olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin kısa kararında icra inkar tazminatının kabulüne karar verilmesi ve gerekçeli kararda da değinilmesine rağmen, hüküm fıkrasında buna yer verilmeyip, daha sonra maddi hata kapsamında değerlendirilerek düzeltilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ..." a iadesine, 10/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.