Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6588
Karar No: 2021/5901
Karar Tarihi: 02.06.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6588 Esas 2021/5901 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/6588 E.  ,  2021/5901 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki araç satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; 02/06/2009 tarihinde 17.100 TL bedelle davalıdan satın aldığı ... plakalı .. model .. marka golf tipi otomobilin Sincan Cumhuriyet Savcılığı"nın 2014/6899 esas sayılı soruşturma dosyasında motor ve şasi numarasının değiştirilmiş olduğu gerekçesiyle 21/02/2014 tarihinde el konulduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 17.100 TL satış bedelinin davalıdan tahsilini istemiş, yargılama sırasında dava değerini 22.000TL"ye artırmıştır.
    Davalı; cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 17/11/2017 tarih 2015/32361 esas 2017/11281 karar sayılı ilamı ile "6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesi hükmüne göre hakim davanın taraflarını dinlemeden, onların iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hüküm veremez. Mahkemece dava dilekçesi, tensip zaptı ve duruşma gününün davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, aracın elinden çıkması sebebiyle davacının davalıdan talep edebileceği satış bedelinin miktarı ile davalı tarafın aracın davacının zilyetliğinde iken onun tarafından kullanılması nedeniyle edinilen kazanç miktarı hususunda toplanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada varolan bir hak dolayısıyla satılanın tamamı veya bir kısmı bir 3. kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur. Aynı kanunun 217. maddesinde "satılanın tamamı alıcının elinden alındıysa satış sözleşmesi kendiliğinden sona ermiş sayılır ve alıcı satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir: 1- satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerin değeri indirilerek ödemiş olduğu satış bedelinin faizi ile birlikte geri verilmesini..." hükmü yer almaktadır. Buna göre, satılanın zaptı ile birlikte, alıcının satılandan elde ettiği faydaların da, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, hükmedilen alacaktan mahsubu gereklidir.
    Somut olayda; davacının 02/06/2009 tarihinde davalıdan noter satış sözleşmesi ile ile satın aldığı aracın çalıntı araç olması nedeniyle 21/02/2014 tarihinde emniyet müdürlüğünce zapt edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece, davacının zararı tespit edilmiş, bu zarardan davacının aracı kullanmaktan elde ettiği maddi yarar mahsup edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacının araçtan elde ettiği maddi yararın tespiti bakımından, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama hatalı olup, hüküm kurmaya yeterli görülmemiştir. Davacının satın aldığı araç özel araç olup, mahkemece, davacının ekonomik sosyal durumu ve aracı kullanma tarzı belirlenip, bu özel aracın her gün kullanılarak gelir getirdiğinin de düşünülemeyeceği gözetilerek ve ayrıca davalının da satış bedelini kullandığı gözetilerek, davacının elde ettiği maddi yarar için uygun bir değer indirimi yapılması gerekirken, fahiş olacak şekilde hesaplama yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi