3. Hukuk Dairesi 2014/7803 E. , 2014/12285 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SALİHLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2013
NUMARASI : 2011/279-2013/643
Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vekili Av. G. S. geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı ve vekili gelmedi. Gelen davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldü.
Belli saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; mirasbırakan M.. C.."un, Salihli 2.Noterliğince düzenlenen 15.07.2008 tarih ve 6344 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile oğlu olan müvekkilini ve altsoyunu aile hukukundan doğan yükümlülüklerini ihlal ettiğinden bahisle mirasçılıktan çıkardığını, mirasbırakanın vasiyetnamede belirtmiş olduğu mirasçılıktan çıkarma sebeplerin doğru olmadığını, zira işlem tarihinde 72 yaşında ve rahatsız olan mirasbırakanın davalının isteği ve baskısı ile vasiyetnameyi düzenlediğini ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline, olmadığı takdirde muris tarafından davalıya bağışlanan taşınmazların tenkisine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; mirasbırakan M.. C.."un, aile yükümlülüklerini ağır şekilde ihlal eden davacı ve altsoyunu düzenlediği vasiyetname ile mirasçılıktan çıkardığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; mirasbırakanın, hastalığı veya yaşlılığı nedeniyle etki altında kalarak söz konusu vasiyetnameyi düzenlediğinin kanıtlanamadığı, vasiyetnamede belirtilen mirasçılıktan çıkarmaya neden olan olayların varlığı konusunda mirasbırakının herhangi bir yanılgı içerisinde olmayıp, tanık beyanları karşısında çıkarmaya neden olan olayların TMK"nun 510/2 maddesi gereğince aile yükümlülüklerinden kaynaklanan görevlerin önemli ölçüde yerine getirilmemesi niteliğinde olduğu, bu hususun çıkarmadan faydalanan davalı tarafça kanıtlandığı, murisin kendi iradesi ile davacıyı ve altsoyunu mirastan çıkarttığı, her ne kadar dava terditli olarak açılmış ve öncelikle vasiyetnamenin iptali olmadığı taktirde tenkis talebinde bulunulmuş ise de, TMK"nun 511. maddesinde belirtildiği üzere mirasçılıktan çıkartılan kimsenin tenkis davası açmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, resmi vasiyetnamenin hem korkutma ve zorlama nedeniyle, hem de mirasçılıktan çıkarma sebebinin doğru olmaması sebebiyle iptali istemine ilişkindir. Diger bir anlatımla, vasiyetnamenin TMK. nun 557/2 maddesi uyarınca iptali yanında, mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin tasarrufun da TMK. nun 512.maddesi uyarınca iptali talep edilmiştir.
Mirasbırakan, 17.11.2010 tarihinde vefat etmiştir. 15.07.2008 tarihli vasiyetnamede, oğlu olan davacı ile altsoyunu mirasçılıktan çıkarmış, çıkarmaya ilişkin tasarrufta çıkarma sebebini de belirtmiş, çıkarılan kimselerin miras payları üzerinde başka türlü bir tasarrufta bulunmamıştır.
Mirasbırakan, başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır(TMK. 511/2). Bu yasal hüküm gereği, davada husumetin çıkarmadan yararlananlara yöneltilmesi zorunludur.
Dosya içerisinde yer alan 01.12.2010 tarihli veraset ilamından ise; mirasbırakanın yasal mirasçılarının davacı F.. C.., davalı F.. C.. ve dava dışı F. C. olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; TMK. nun 511/2 maddesinde açıklanan hüküm gözönünde tutularak; dava dışı mirasçı F. C."a da husumetin yöneltilmesi, bu davalının göstermesi halinde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekâlet ücretinin davalı taraftan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.