Davacı,  1.12.1993-1.12.2000 tarihleri arasındaki isteğe bağlı primlerinin geçerli olduğunun tesbitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 01.12.1993-01.12.2000 tarihleri arasındaki S.S.K. isteğe bağlı sigortalılığının ve ödediği primlerin geçerli olduğunun tesbitini istemiştir.
Mahkemece, davacının primleri ödenen 01.12.1993-01.09.1995; 28.11.1995-01.12.2000 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.
Davacının zorunlu sigortalılığının 01.06.1966 tarihinde başladığı, 01.06.1966 ile 28.11.1995 tarihleri arasında fasılalı çalışmalarının bulunduğu, 01.12.1993 tarihinde isteğe bağlı sigortalı olarak kayıt ve tescil edildiği, 24.05.2002 tarihinden itibaren geçmişe yönelik olarak prim borçları ve gecikme zamlarını kuruma toplu olarak ödemeye başladığı, 23.10.2003 tarihinde 25.12.2000 tarihine kadar olan prim borçlarının tamamını ödediği, bu arada 01.09.1995 ile 28.11.1995 tarihleri arasında 88 günlük zorunlu sigortalı çalışmasının mevcut olduğu, Kurumun bu ödemelerden, 506 sayılı Yasa"nın 85. maddesindeki koşulları dikkate  alarak  sigortalı çalışmanın başladığı 01.09.1995  tarihten sonraki dönemi iptal ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa"nın 85. maddesinde; isteğe bağlı sigortalılığın yazılı talep ile başlayacağı, sigortalılık devam ederken başka bir Sosyal Güvenlik Kuruluşuna tabi olarak çalışmaya başlanılması halinde isteğe bağlı sigortalılığın sona ereceği, belirtilmiştir. Somut olayda; 01.12.1993 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edilen davacının 01.09.1995 tarihinde başlayan ve kuruma bildirilen çalışmaları sebebiyle bu tarihte  isteğe  bağlı sigortalılık koşullarını yitirdiği açıktır. Zorunlu sigortalı çalışmalarının sona erdiği tarihten itibaren yeniden isteğe bağlı sigortalı olmak için yazılı başvuruda bulunmadığı gibi 29.11.1995-01.12.2000  döneminde düzenli prim ödemek suretiyle isteğe bağlı sigortalılığı devam  ettirme iradesini de ortaya koymamıştır. Davacının isteğe bağlı sigortalılığın yasal olarak sona erdiği  ve  sigortalılık koşullarını taşımadığı 29.01.1995  tarihinden sonraki dönem için 4247 sayılı Yasa"dan yararlanması mümkün bulunmadığı gibi, Kurumun hatalı işlemleri ile geriye yönelik olarak  primleri tahsil etmesinin de sigortalı olmadığı süreler yönünden davacı yararına kazanılmış hak yaratmayacağı ortadadır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2002/21-1062 Esas, 2002/1098 Karar ve 25.12.2002 günlü kararında da bu husus açıkça belirtilmiştir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davanın reddi yerine  yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
O halde, davalı kurum vekilinin  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,07.05.2007   tarihinde oybirliğiyle karar verildi.