Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/19239
Karar No: 2007/7812
Karar Tarihi: 08.05.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/19239 Esas 2007/7812 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Ankara 10. İş Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden kaynaklanan maddi ve manevi tazminatların ödenmesini talep etmiştir. Mahkeme, talebin kısmen kabulüne karar vermiştir. Temyiz incelemesi sonrasında, işverenin kusurlu olup olmadığının kusur raporu ile saptanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sigortalının ölen akrabalarının  manevi tazminatı da Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi ve Medeni Kanun'un 4. maddeleri doğrultusunda tayin edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Maddi tazminat talebinin SSK tarafından karşılanacağından reddedilmesine karar verilmiştir. Davalının avukatlık ücretine hükmedilmesi de hatalı bulunmuştur. Kararda Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi, Medeni Kanun'un 4. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası'nın 43. maddesi geçmektedir.
21. Hukuk Dairesi         2006/19239 E.  ,  2007/7812 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 10. İŞ MAHKEMESİ
    TARİHİ : 18/07/2006
    NUMARASI : 1319-438
                        
    Davacılar murisinin iş kazası sonucu  ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan  diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava iş kazası sonucu davacıların murislerinin ölümü nedeniyle uğradıkları  maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacı, çocuklar K. , A., E. Ve H. K. ’in  maddi tazminat istemlerinin karşılanmayan zararlarının bulunmaması nedeniyle reddine, eşi E. K. için talep gibi kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise; çocuklar K. , A., E.  ve  H. K. için 15.000,00’er YTL, eşi E. K. için 30.000,00 YTL. manevi tazminatın ölüm tarihinden yasal faiziyle davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacılar anne  H.K., baba O.K. Ile kardeşler K.K., A.K., E.K., H.K. yönünden istemin reddine karar verilmiştir.
    İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; İş Kanunun 77. maddesi ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün öngördüğü önlemlerin işyerinde alınıp alınmadığının saptanması ile mümkündür.Bu yön ise, başka bir anlatımla,işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile, tesbit edileceği yönü tartışmasızdır. Alınan raporlar arasında çelişki olduğu taktirde de çelişkinin giderilmesi yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yapılacağı hususu açık seçiktir. Oysa, somut olayda mahkemece dosya arasına alınan ve davacıların murisinin öldüğü iş kazasında yaralanan işçi Z. A.’in davacısı olduğu Ankara 3. İş Mahkemesi’nin 2004/1578 Esas sayılı dosyasında alınan  15.3.2006 tarihli bilirkişi raporunda, işveren 0/0 20, ölen işçi 0/0 50, yaralanan işçi Z. A. De 0/0 30 oranında kusurlu kabul edilmiş,  mahkemece alınan  10.2.2006 tarihli bilirkişi raporunda ise; işveren 0/0 60, ölen işçi 0/0 20 oranında kusurlu kabul edilmiş ve 0/0 20 oranında da olayda kaçınılmazlık olduğu belirtilmiş, yine mahkemece alınan  24.4.2006 tarihli bilirkişi raporunda işveren 0/0 70, ölen işçi 0/0 10 oranında kusurlu kabul edilmiş ve 0/0 20 oranında da olayda kaçınılmazlık olduğu belirtilmiştir. Özellikle tarafların kusur incelemesi ve bilirkişi raporlarına  karşı itirazları anılan mahkeme dosyası içinde bulunan kusur  raporları dikkate alınarak yeniden araştırma yapılarak çelişki giderilmeden karar verilmesi  hatalı olmuştur.
    Ayrıca, Borçlar Kanunu"nun 47. maddesinde adam (sigortalı) öldüğü takdirde ölenin ailesine  manevi zarar adı ile adalete uygun bir tazminat verilmesine karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Anılan maddede yazılı “ aile” sözünün ölen ile arasında eylemli ve gerçek bir bağlılık ve ilişki  bulunan yakınları  kapsadığı gerek uygulama da ve gerekse öğretide tartışmasız kabul edilmektedir.
    Somut olayda ölen sigortalının annesi olan davacı H. , babası O.ile kardeşleri olan davacılar K., A., E.ve H. ’nın   Borçlar Kanunu"nun  47.maddesine göre, aile kapsamına  girdikleri, sigortalının ölümü ile acı ve ızdırap duyacakları doğaldır. Öte yandan, söz konusu davacıların ölen işçi ile  manevi tazminatı gerektirecek  ölçüde duygusal  yakınlıklarının bulunmadığını  kanıtlayacak  herhangi  bir  delil  de  yoktur.  Bu durumda,  Borçlar   Kanunu  47. ve  Medeni Kanun"un 4. maddeleri ile 26.6.1966 gün ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı"nda kabul edilen ilkeler doğrultusunda  davacılar anne, baba ve kardeşler için de manevi tazminat tayin edilmek gerekirken, yazılı düşüncelerle manevi tazminat isteklerinin reddine karar verilmesi  de isabetsizdir.
    Kabule göre de; Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası’nın 43.maddesine göre aralarında  ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davacılar yararına  tek vekalet ücretine hükmedilmesi, maddi tazminat istemi maddi zararın SSK’ca bağlanan gelirin peşin sermaye değeri ile karşılanması nedeniyle reddedildiğinden ve bu durumun dava açmadan önce davacılar tarafından bilinmesi mümkün olmadığından davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmeside  hatalı olmuştur.
    Mahkemece  bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi   usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının  incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 08.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi