3. Ceza Dairesi 2014/22490 E. , 2014/42596 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair.
Mahalli mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın olay tarihinde, kızını yaralamak için kızının üzerine yürüdüğü sırada araya giren mağdure eşini yaralaması şeklindeki olayda, Dairemizin 29.02.2012 tarih ve 2010/1118 esas-2012/7522 karar sayılı ilamı ile olası kast hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun tartışılmaması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu, sanığın eylemini dosya kapsamındaki delillere uygun olarak olası kast altında gerçekleştirdiğinin kabul edildiği ve 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-a-e, 87/1-d-son, 21/2 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezasına hükmedildiği anlaşılmakla, her ne kadar bozmadan önceki hükümde sanığın eylemini tahrik altında gerçekleştirdiği kabul edilerek hakkında 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi uyarınca tahrik indirimi yapılmış ise de, bozma öncesi ilamda sonuç olarak 2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasına hükmedildiği, bozma sonrası hükmolunan cezanın bu cezadan daha az olması nedeniyle ceza miktarı bakımından kazanılmış haktan bahsedilemeyeceğinden ve sanık lehine mağdurdan kaynaklanan haksız tahrik nedeni sayılabilecek bir eylem bulunmadığından ayrıca Ceza Genel Kurulunun 11.03.2014 tarih ve 2013/441 Esas- 2014/123 sayılı kararı gereğince olası kastla işlenen suçlarda haksız tahrik hükümleri uygulanamayacağından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanığın, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilirken, 5237 sayılı TCK"nin 53/1-c maddesinde belirtilen hakları kendi altsoyu üzerinde koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışındakiler bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kullanamayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Mahkemece kurulan ilk hükmün Dairemizce sanık lehine bozulması nedeniyle bozma sonrası yapılan yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilemeyeceğinin ve sanığın sorumlu tutulması gereken bozmadan önceki yargılama gideri miktarının, 6183 sayılı Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması nedeniyle, bu giderin de 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının hak yoksunlukları ile ilgili kısmının karar metninden çıkarılarak yerine “Sanığın 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesinin a, b, c, d, e bentlerinde belirtilen hak ve yetkileri kullanmaktan mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki TCK"nin 53/1-c maddesinde belirtilen velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan ise 5237 sayılı TCK"nin 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, yine hüküm fıkrasının sanık ile ilgili yargılama giderlerine ilişkin kısmının karar metninden çıkarılarak yerine "Bozmadan önce yapılan 3 adet davetiye giderinden ibaret toplam 13,50 TL. yargılama giderinin, 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 324/4. maddesi uyarınca, bozmadan sonra yapılan yargılama giderinin ise, ilk hükmün sanık lehine bozulması nedeniyle hazine üzerinde bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.