Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/357
Karar No: 2016/6328

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/357 Esas 2016/6328 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/357 E.  ,  2016/6328 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 29/05/2014 tarihli dilekçesiyle, müvekkilinin tapu siciline güvenerek 646 ada 1 sayılı parseli satın aldığını ancak daha sonra taşınmazın bazı şahıslarca sahte kimlik ve bu sahte kimliğe dayanan sahte vekâletname ile müvekkiline satıldığının anlaşıldığını, taşınmazın gerçek malikinin müvekkiline karşı açtığı tapu iptal ve tescil davası ile müvekkilinin taşınmazın mülkiyetini kaybettiğini ve müvekkilinin bu zararından TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00.-TL maddi tazminatın davalı Hazineden tahsili isteğiyle dava açmıştır. Daha sonra 30.06.2015 tarihli harçlı ıslah dilekçesiyle tazminat isteğini artırarak toplamda 5.440.820,00.-TL tazminat isteğinde bulunmuştur.
    Tazminat isteğine dayanak 9892,00 m² yüzölçümlü 646 ada 1 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmaz tapuda ... adına kayıtlı iken 27.10.2011 tarih 37984 yevmiye numarası ile ilk önce tapuda ...’a 21.000,00.-TL bedelle satılmış, daha sonra 03.11.2011 tarih 38201 yevmiye numarasıyla davacı ...na 154.500,00.-TL bedelle satılmış ancak ... tarafından açılan dava nedeniyle, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/07/2012 tarih ve 2011/894 – 2012/555 sayılı kararı ile taşınmazın sahte vekâletname ile ... adına yolsuz tescil edildiği gerekçesiyle, 646 ada 1 sayılı parselin davacı ... adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın ... adına tesciline karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek 20/01/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve 5.440.820,00.-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapuda sahte vekâletnameye dayalı satış nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan 646 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ... adına kayıtlı iken, sahte nüfus cüzdanı kullanılarak elde edilen vekâletname ile 27.10.2011 tarihinde ...’a; ... tarafından ise 03.11.2011 tarihinde davacı ... na satıldığı, ... tarafından bu temlik işlemlerinin öğrenilmesinden sonra, ...na karşı ... Asliye Hukuk Mahkemesinde yolsuz tescilin iptali istemiyle dava açıldığı, anılan mahkemece
    de, 17/07/2012 gün ve 2011/894-2012/555 sayılı kararı ile ... adına olan tapu kaydının iptali ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, temyiz üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 02.5.2013 gün ve 2012/15575 - 2013/6591 sayılı kararında “…çekişme konusu taşınmazın sahte işlemle ..."a satılmasından bir gün sonra davalının ortağı olduğunu ileri sürdüğü ... isimli şahsa 28.10.2011 tarihli alım satım ön anlaşması ile satıldığı, çekişme konusu yerin ortaklar adına alındığı ileri sürüldüğü halde 03.11.2011 tarihinde satış suretiyle yalnızca davalı adına tescil edildiği, temlikler arasında kısa aralıkların bulunduğu, satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında aşırı fark olduğu, tüm dosya kapsamından davalının emlak alım satım işi ile de uğraştığı, bu hususun davalının da kabulünde bulunduğu, emlak işi ile uğraşan bir kişinin taşınmazın gerçek değerini bilmemesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği gözetilerek davalının durumu bilen ve bilmesi gereken konumunda bulunduğu, Türk Medenî Kanununun 1024. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılamayacağı ve sonuç itibariyle aynı Kanunun 1023. maddesi koruyuculuğundan faydalanamayacağı…” denilerek yerel mahkeme kararının onandığı ve davacı ... vekili tarafından esasa ve müvekkilinin iyi niyetli olmadığına dair tespite yönelik yaptığı karar düzeltme isteği de Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 20.01.2014 gün ve 2013/14670 - 2014/1058 sayılı kararıyla reddedilmiştir. Bunun üzerine de, davacı ... vekili tarafından TMK"nın 1007. maddesine dayalı olarak tazminat istemli eldeki iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    Yukarıda açıklandığı üzere; sahte nüfus cüzdanı kullanılmak suretiyle elde edilen sahte vekâletnameye dayalı olarak tapuda yapılan satış işleminde, 3. el konumunda olan davacı ...’nun yapılan temlik işleminde iyiniyetli olmadığı ve bu nedenle 4721 sayılı TMK"nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı kesinleşmiş yargı kararıyla belirlenmiştir. Bu durumda, taşınmazı satın alırken durumu bilen ve bilmesi gereken konumunda olan davacının kendi bu kusurlu durumuna dayanarak TMK"nın 1007. maddesi uyarınca Devletin kusursuz sorumluluğuna dayalı olarak tazminat isteyemeyeceği şüphesizdir.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 06/06/2016 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi