Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13158
Karar No: 2016/4257
Karar Tarihi: 18.04.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/13158 Esas 2016/4257 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacı, müvekkili ile dava dışı kişi arasında yapılan kredi sözleşmesine davalının vekaleten imza attığını iddia etmiştir. Ancak, mahkeme, dava dışı kişinin vekaletiyle davalının tüm hukuki işlem ve eylemleri gerçekleştirebileceği ve kefalet verme yetkisinin bulunduğu belirtilen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 547/1. maddesi gereğince ticari temsilci olduğu sonucuna varmıştır. Bu nedenle davacının talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak, bu karar temyize götürülmüş ve Yargıtay bu kararı bozarak, davalının vekaleten üçüncü kişiler lehine kefalet verme yetkisinin bulunduğunu kabul etmiştir.
Kanun Madeleri:
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 547/1. maddesi
- 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 449. maddesi
- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 548. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 74. maddesi
11. Hukuk Dairesi         2015/13158 E.  ,  2016/4257 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/02/2015 tarih ve 2014/432-2015/85 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, dava dışı ... isimli şahsın müvekkili ... ile 05.08.2010 tarihinde 74.500,00 TL limitli Genel Tarımsal Krediler Sözleşmesi akdettiğini, bu krediye davalı ... ile dava dışı şahısların kefil olduğunu, davalının, sözleşmeye, noterde düzenlenen vekaletname ile vekil tayin edilen babası dava dışı ... vasıtasıyla müştereken ve müteselsilen borçlu sıfatıyla imza attığını, borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefiller hakkında alınan ihtiyati haciz kararının uygulanması için icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkilinin 15.08.2014 tarihi itibariyle davalıdan 59.616,00 TL ana para 1.554,80 TL masraf alacağının olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla diğer borçlulara tahsilde tekerrür olmamak üzere, müvekkilinin 15.08.2014 tarihi itibariyle 59.616,00 TL ana para, 1.554,80 TL masraf alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı hakkında yaptığı icra takibine davalının itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın kaldırılması için ... İcra Hukuk Mahkemesi"nde itirazın kaldırılması yönünde talepte bulunulduğu, yapılan yargılama sonunda 05.08.2010 tarihli Genel Tarımsal Krediler Sözleşmesi"ndeki imzanın davalıya ait olmadığının tespiti üzerine talebin reddedildiği, davacı tarafça ... Noterliği"nin 22.07.2008 tarih ve 7443 yevmiye sayılı vekaletnamesi ile davalının dava dışı babası ..."ı vekil tayin ettiği ve 05.08.2010 tarihli Genel Tarımsal Kredi Sözleşmesi altında davalıya atfen atılan imzanın esasen davalının vekili olan babası ... tarafından atıldığı, bu nedenle davalıdan alacaklı olduğunun ileri sürüldüğü, ancak, vekaletname ile davalı tarafça, dava dışı ... oğlu ... vekil tayin edilmiş ise de vekaletname kapsamında vekile, davalı adına ve hesabına, ... şubelerinden muhtelif kredilerin temini hususunda yetki verilmekle birlikte, vekilin vekil eden davalıya vekaleten üçüncü kişiler lehine kefalet yetkisi bulunmadığı, bu itibarla 05.08.2010 tarihli Genel Tarımsal Kredi Sözleşmesi altında vekil ... tarafından imza atılmış ise de sözleşme altında bu imzanın davalıya vekaleten atıldığı yönünde bir kayıt bulunmadığı, ayrıca, vekil imzasının davalıya vekaleten atıldığı kabul edilecek olsa dahi vekaletnamede vekile davalıya vekaleten üçüncü kişi lehine kefalet verme yetkisi tanınmadığı, buna göre davalının yetkisiz vekilin üçüncü kişi lehine verdiği kelafetten sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
    6098 sayılı TBK"nın 547/1. maddesine göre ticari temsilci, “… işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişidir.” (818 sayılı BK m. 449)
    Gerek 818 sayılı BK (m. 450), gerekse 6098 sayılı TBK düzenlemelerinde (m. 548), ticari temsilcinin ticari işletmenin amacına giren tüm işlemleri gerçekleştirebileceği belirtilmektedir.
    6100 sayılı HMK"nın 74. maddesinde açıkça yetki verilmedikçe vekilin yapamayacağı işler ayrıntılı bir şekilde belirtilmiş olup, bu düzenleme her ne kadar daha çok avukatlarla ilgili ise de düzenlemenin ticari temsilciler ile dolaylı bir ilgisi bulunmaktadır. Anılı maddede sayılan ve vekil için özel yetki gerektiren halleri, ticari temsilci, özel bir yetki verilmese dahi, 6098 sayılı TBK"nın 548. maddesine (BK m. 450) göre yetkisinin kapsamına girmesi şartıyla gerçekleştirebilir. Örneğin; özel yetkisi olmasa bile, ticari temsilci, ticari işletmenin amacına giren bir işlemle ilgili olarak açtığı davada, sulh olabilir, hakimi reddedebilir, davanın tamamını ıslah edebilir. Ancak, bu yetki sınırsız olmayıp, ticari temsilci, 6100 sayılı HMK"nın 74. maddesi kapsamına girmekle birlikte, temsil yetkisinin kapsamına dahil olmadığından, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz. Keza, ticari temsilci, aynı sebeple, müvekkilinin iflasını isteyemez.
    Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de 22.07.2008 tarihli vekaletname incelendiğinde, davalının vekil tayin ettiği dava dışı ..."ın, çok geniş yetkilerle davalıyı temsil ettiği, 6098 sayılı TBK"nın 547. maddesi (818 sayılı BK"nın m. 449) gereğince, dava dışı vekilin ticari temsilci olduğu ve bu nedenle davalı adına tüm hukuki işlem ve eylemleri gerçekleştirebileceği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı ile dava dışı ... arasında aktedilen 05.08.2010 tarihli kredi sözleşmesinde, davalının adının yanındaki imzanın ticari temsilcisi dava dışı ... tarafından davalı adına ve hesabına atıldığının anlaşılmasına, somut olayın özelliği itibariyle, ticari temsilci tarafından vekaleten imza atıldığı yönünde bir ibarenin bulunmamasının sonuca etkili olmamasına göre, dava dışı vekilin, davalı adına ve hesabına vekaleten üçüncü kişiler lehine kefalet verme yetkisinin bulunduğunun kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi