20. Hukuk Dairesi 2015/8645 E. , 2016/6336 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ile davalılar ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi vekili asıl dosyaya sunduğu 12.10.2013 havale tarihli, birleşen dosyaya sunduğu 04/12/2013 havale tarihli dilekçeleriyle, ... mahallesinde kain 5000,00 m² yüzölçümlü olarak, arsa vasfı ve 11198 ada 3 parsel sayısıyla davalılar adına kayıtlı taşınmazın, kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili ve davalıların taşınmaza elatmasının önlenmesi istekleriyle dava açmıştır.
Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, asıl davada ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... ve birleşen dosyada davalı ... aleyhine açılan davaların kabulü ile dava konusu ... mahallesi 11198 ada 3 parsel sayılı taşınmazın hisseli olarak davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davalıların taşınmaza elatmalarının önlenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Orman Yönetimi ile davalılar ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil ile elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 14.04.1997 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Tapulama çalışmaları ise 1953 yılında yapılmıştır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada dava konusu 11198 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve dava konusu taşınmazın tapu maliki olmayan davalı ...’a açılan davanın husumetten reddine ve kendisini vekiller temsil ettiren ... lehine maktu vekâlet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalılar ... vekilinin tapu iptali ve tescil kararına ve davacı Orman Yönetimi vekilinin husumet nedeniyle ret kararına ve vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile anılan yönlerden hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davalılar ... vekilinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Türk Medenî Kanunun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa, anılan hüküm, malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalılar adına tapuda kayıtlıdır. Davalılar, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiğinden, davalıların dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesini ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılar ... vekilinin tapu iptali ve tescil kararına ve davacı Orman Yönetimi vekilinin husumet nedeniyle ret kararına ve vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile anılan yönlerden hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılar ... vekilinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile elatmanın önlenmesine dair hükmün BOZULMASINA, davalılar tarafından yatırılan harcın istek halinde iadesine 06/06/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.