Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/9298
Karar No: 2007/7902
Karar Tarihi: 10.05.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/9298 Esas 2007/7902 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı SSK sigortalılığı nedeniyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Ancak mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Davacının çakışan sigortalılık durumu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, davacının zorunlu sigortalılığı ve çakışan sigortalılığı nedeniyle davasının reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yasa gereği, çakışan sigortalılık sorununda önceden başlayan sigortalılığa değer verilirken, zorunlu sigortalılığa değer verilmektedir. Ancak 1479 sayılı Yasa'nın Ek 19. maddesi ve Geçici 26. maddesi gereği, prim borcu bulunan sigortalılar için prim ödeme takvimi verilmesiyla prim yapılandırması yapılabilmektedir. Bu nedenle davacının yaşlılık aylığı talebinin yeniden incelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak 1479 sayılı Yasa'nın değişik Ek 19. maddesi ve Geçici 26. maddesi belirtilmiştir.
21. Hukuk Dairesi         2006/9298 E.  ,  2007/7902 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 15/03/2006
    NUMARASI : 840-109
     
    Davacı, S.S.K.  sigortalılığı nedeniyle 05.03.2004 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının  tesbitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün, davacı  vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere  göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine
    2-Dava, davacının 506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı çalışmaları ile çakışan ve sonradan başlayan 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının iptali ile  davacının tahsis talep tarihi olan 5.3.2004 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti  istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın reddine   karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 16.2.1992 tarihinden itibaren  1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olarak tescil edildiği ve  prim ödemelerinin bulunmadığı,  ihtilaf konusu dönemde 1.10.1986-15.2.1992,  ve 1.4.1992-180 29.2.2004  tarihleri arsında    506 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı olduğu  ve SSK’nun 11.10.2004 tarihli yazısıyla  davacının  16.2.1992 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalılığı devam ettiğinden   dosyasının işlemden kaldırıldığının  belirtildiği görülmüştür.
    Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa yer verilmemiş olması nedeniyle "çakışan sigortalılık" olarak adlandırılan, bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olması hali, zorunlu sigortalılıkların çakışması halinde yasalarda yer alan düzenlemelerle önceden başlayan sigortalılığa geçerlilik tanınarak isteğe bağlı sigortalılık ile zorunlu sigortalılığın çakışması halinde ise zorunlu sigortalılığa değer verilerek "çakışan sigortalılık" sorunu çözüme kavuşturulmalıdır.
    Somut olayda davacının 15.2.1992-1.4.1992 tarihleri arasında önceden başlayan   1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalığına değer verilerek davanın reddine karar verilmesi doğru ise de ;1479 sayılı Yasa’nın 22.2.2006 gün ve 5458 sayılı Yasa’nın 13.maddesi ile değişik 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Ek 19.maddesinde bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde, 5 yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalıların bu sürelere ilişkin prim borçlarının Kurumca yapılacak bildirimde belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde daha önce prim ödemesi bulunan sigortalının ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibariyle, prim ödenmesi bulunmayan sigortalının ise tescil tarihi itibariyle sigortalılığı durdurulur.  Prim borcunun ait olduğu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı veya hak sahipleri daha sonra sigortalının en son bulunduğu basamağın başvuru tarihindeki değeri üzerinden hesaplanacak borç tutarlarını   tebliğ   tarihinden   itibaren   üç   ay   içinde  ödedikleri takdirde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Bu madde kapsamına giren sigortalılar hakkında zaman aşımının kesilmesi ve zaman aşımının işlememesi ile ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının  Tahsil  Usulü  Hakkında  Kanunun  103 üncü  maddesinin  1.fıkrasının (6),(8) ve (10) numaralı bentleri hariç diğer  hükümleri ile aynı Kanunun 104 üncü maddesi hükümlerinin uygulanacağı , yine 5458 sayılı Yasa’nın 14.maddesi ile eklenen ve 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 26.maddesine göre bu Kanun ve 2926 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescili yapıldığı halde 31.3.2005 tarihi itibariyle beş yıl ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar ve hak sahiplerinden bu sürelere ilişkin prim borçlarını yeniden yapılandırma talebinde bulunmayanlar veya yeniden yapılandırma  talebinde bulundukları halde yapılandırma haklarını kaybedenler hakkında ek 19.madde hükmü uygulanacağı bildirilmiştir.
     Kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme bulunmamaktadır. İlke olarak her yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucu da yasaların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyeceklerdir. Ancak devam  eden  uyuşmazlıklarda,  tamamlanmamış  hukuki  durumlara  yeni yasa veya düzenleyici kural “derhal yürürlüğe girme”ilkesi  nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini  ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu açıklamalar karşısında hüküm tarihinden önce 1.3.2006 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın değişik Ek 19.maddesi ile Geçici 26.maddesinin tamamlanmamış hukuki durumlara uygulanacağının kabulü gerekir.
    Yapılacak iş;  davacının 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının başladığı 16.2.1992 tarihinden itibaren  5 yıl ve daha fazla sürede prim ödemediği dikkate alınarak, 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı 16.02.1992 tarihi itibariyle durdurmak alınarak prim borcuna ait bu süreler Bağ-Kur sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyerek, bu dönemdeki  506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalılığa değer    vermek suretiyle 1479 sayılı Yasanın değişik Ek 19.maddesini uygulamak ve çıkacak sonuca göre yaşlılık aylığı talebinin yeniden incelenerek bir karar verilmesinden ibarettir.
    O halde, davacının  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle  BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, bozma nedenine göre  davacının yaşlılık aylığı  ile ilgili isteminin reddine  ilişkin  hükme yönelik  temyiz itirazlarının  incelenmesine  şimdilik yer olmadığına   10.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi