3. Hukuk Dairesi 2014/14752 E. , 2014/12362 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SİLOPİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2011/173-2013/105
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davacıların murisi Y.. U.."ın 13.07.2009 tarihinde davalı A.. A.."a ait evde sıvacı ustası olarak evin sıvasını yaptığı sırada evin yanındaki yüksek gerilim hattında bulunan elektriğe kapılarak hayatını kaybettiğini, olayla ilgili olarak Silopi Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/36 D.iş sayılı dosyası ile tespit yapıldığının ve davalıların kusurlu olduğunun tespit edildiğini, murisin ölümü ile davacıların murisin desteğinden yoksun kaldığını, davacıların olay nedeniyle büyük acı yaşadıklarını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutularak davacılar lehine toplam 15.000 TL maddi tazminat ve 40.000 TL manevi tazminat olmak üzere 55.000 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah ile maddi tazminat taleplerini 72.574,66 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı A.vekili dilekçesinde; müvekkilinin olayda herhangi bir kusuru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı, Dedaş vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacılardan A.. U.. için 57.383,34 TL, E. U. için 7.280,65 TL, D. U. için 7.910,67 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve her davacı için 3.000"er TL"den toplam 24.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan kusurları oranında tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın tetkikinde davalı D. vekilinin 26.07.2013 tarihli temyizden feragat dilekçesi dosyaya ibraz edilmiş olmasına rağmen adı geçen vekilin feragate ilişkin vekaletnamesi veya yetki belgesine rastlanılamadığından, adı geçen vekilin feragata selahiyetli olduğuna dair vekaletname veya kurumca verilmiş yetki belgesinin ibrazı için Dairemizin 26.02.104 tarih ve 2014/465-2976 E.K. sayılı ilamı ile dosya mahkemesine iade edilmiş, davalı Dedaş tarafından dosyaya ibraz edilen 26.06.2014 tarihli cevabi yazıda kurumun sözleşmeli avukatlarından olan Av. M. B."in kararın kurum lehine olduğunu ve usul ekonomisi gözönünde bulundurularak temyiz yoluna gitmenin kurum açısından yararı olmayacağı kanaatiyle tamamen kurum menfaatleri gözetilerek temyiz yoluna gitmekten feragat ettiği, vekilin vekaletnamesi incelendiğinde kendisinin feragat hususunda yetkili olduğuna dair bir yazıya rastlanılamadığı bildirilmiştir.
Davalı kurumun cevabi yazısında kurumun temyizden feragata ilişkin bir beyanlarının bulunmayışı ve davalı Dedaş vekilinin temyizden feragata ilişkin vekaletnamesinde bir yetkisi olmadığı da dikkate alındığında, davalı Dedaş vekilinin temyizden feragatı dikkate alınmamış, dosya taraf vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda incelenmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı A.. A.. ve davalı Dedaş vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Somut olayda, davacılar vekili dava dilekçesinde, dava konusu olay nedeniyle talep ettiği maddi ve manevi tazminatlarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Enerji nakil hattının sahibi bulunan davalı Dedaş, tehlike arzeden bu yapı eserinin fena yapılmasından, bakımı ve işletilmesindeki eksikliklerden BK.nun 58.(6098 sayılı TBK.nun 69.) maddesi uyarınca sorumludur. Bu sorumluluk hukuki niteliği itibariyle kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluktur.
Yine davalı A.. A.. bina maliki olup, olayın meydana gelmesinde kusursuz sorumluluğu bulunmaktadır.
Müteselsilen sorumluluğun bulunduğu durumlarda davacı, alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebilir (HGK.nun 24.03.2010 gün ve 2010/4-129-173; HGK.nun 05.05.2010 gün ve 2010/4-249 Esas -257 Karar sayılı ilamları).
Ayrıca, 6098 sayılı TBK.nun 61. ve 62.(818 sayılı BK.nun 50 ve 51.) maddelerine göre davalılar müteselsil sorumluluk ilkesi gereği zararın tamamından sorumlu olması gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece, davalıların somut olayda kusursuz ve müteselsil sorumlu oldukları gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde, dava konusu tazminatların davalıların kusurları oranında tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.