Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/5157
Karar No: 2014/2629

Eşini öldürmeye teşebbüs - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/5157 Esas 2014/2629 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, sanık Ahmet'in eşini öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ancak yapılan oyçokluğu sonucunda olayın kasten öldürmeye teşebbüs olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sanığın mağdur Ayşe'ye yönelik eylemi güçlü deliller ile kanıtlanmıştır ve cezada herhangi bir indirim yapılamayacağı kararlaştırılmıştır. Ancak yaralanmaların niteliği dikkate alındığında yanılgıya düşülerek öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması yerine kasten yaralama suçundan cezalandırılması gerektiği karar verilmiştir. Sanığın zorunlu müdafii ücretinin sanığa yüklenmesi kararı da verilmiştir. Kararda belirtilen kanunlar ise Türk Ceza Kanunu'nun 29. ve 62. maddeleridir.
1. Ceza Dairesi         2013/5157 E.  ,  2014/2629 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 1 - 2013/23469
    MAHKEMESİ : Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 25/12/2012, 2012/412 (E) ve 2012/449 (K)
    SUÇ : Eşini öldürmeye teşebbüs

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ahmet"in mağdur Ayşe"ye yönelik eyleminin sübutu kabul, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve müdafiinin TCK"nun 29 ve 62. maddelerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    a-Oluşa ve dosya kapsamına göre; olay tarihinde sanığın bıçak ile, eşi olan mağdurun sırt bölgesine beş kez, sol koluna bir kez vurduğu, bu darbelerin göğse nafiz olmadığı, cilt cilt altı kas seyirli olduğu, yaralanmaların mağdurun yaşamını tehlikeye sokan duruma neden olmadığı ve basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu olayda; sanık ile mağdur arasında öldürmeyi gerektiren husumet bulunmaması, yaraların niteliği birlikte değerlendirildiğinde, sanığın kasten yaralama suçundan, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın üst sınıra yakın olarak belirlenip cezalandırılması yerine, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
    b-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK"nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde zorunlu müdafii ücretinin sanığa yüklenmesine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün, tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak kısmen farklı gerekçe ile (BOZULMASINA), 22/04/2014 gününde, Üyeler ... ve ...... suçun nitelendirilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden hükmün onanması gerektiğine dair karşı oyları ve oyçokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY:
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillerin değrelendirilmesi sonrasında; katılan A. K. ile birlikte yaşadığı ortak evine suç tarihinden önce sanık A.. K.."un A. Y. isimli bir bayanı getirmesi üzerine, katılanın evi terkedip, kız kardeşinin yanında kalmaya başladığı, olay günü çalıştığı fabrikadan iş çıkışı sanık eşi ile karşılaştığı, kolunu tutup konuşmaya fırsat vermeden elindeki bıçağı önce sol omuzuna doğru, sonra da ardarda saplamaya devam ettiği, katılanın bağırıp çevreden yardım istemesi, bunu gören ve duyan tanık S.. A.."ın elindeki plastik hortumla sanığın ellerine vurarak elindeki bıçağı düşürüp onu kurtarmaya çalışması, sanığın yere düşen bıçağı tekrar alıp hareketine devam etmeye çalışması sonrasında, yine tanık Sabahattin tarafından elindeki bıçak hortumla vurulmak suretiyle yere düşürmesi ile olayın son bulduğu anlaşılmaktadır.
    Dairemizin, sayın çoğunluk görüşü ile azınlık görüşü arasında, olayın bu şekilde gelişimine ilişkin bir sorun bulunmamaktadır. Sayın çoğunluk görüşü mağduredeki yaraların onun yaşamını tehlikeye sokan duruma neden olmadığı ve basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu, aralarında öldürmeyi gerektiren husumet bulunmaması ile birlikte değerlendirildirildiğinde, eylemin vasıflandırmasının "kasten yaralama” olarak kabulü gerektiğini benimsemişlerdir.
    Oysa ki olaya bakıldığında, katılanın sırt bölgesinde beş adet, sol kolda bir adet kesici-delici alet yarası olduğu, hayati tehlikesinin bulunmadığı, Ancak, yaralardaki nitelik itibariyle sırf hayati tehlikesinin bulunmamasının suçun vasıflandırılmasında kıstas olamayacağı, katılanın ortak evi terketmesinin genel olarak taraflar arasında bir husumeti zımnen de olsa ortaya koyduğu, suç aletinin öldürücü vasıfta olduğu, olayın gelişimi sırasında sanığın eylemine devam etmeye çalıştığı fakat araya giren tanıklar S.. A.. ve İ.l H. G. müdahaleleri ile elindeki bıçağın zorla yere düşürüldüğü için, sanığın iradesi dışında eylemine devam etmediği dosya kapsamından anlaşılmakta olup, tüm bu hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin “kasten öldürmeye teşebbüs” olarak kabulü gerekli olduğundan, sayın çoğunluk görüşüne bu nedenlerle karşıyız.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi