17. Hukuk Dairesi 2016/260 E. , 2018/10468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile katılma yolu ile davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ... şirketine ... poliçesi ile sigortalı olup davacıların desteği ..."un sevk ve idaresindeki ... plakalı motosikletin, 11/02/2011 tarihinde yaya olan dava dışı ... ..."ya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıların desteği ..."un ölümü nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek her davacı için şimdilik 500,00"er TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 13/03/2014 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında talebini davacı ... için 19.295,50 TL, davacı ... için ise 25.808,51 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,davanın kabulüne, 19.259,50 TL destekten yoksun kalma tazminatının 13/03/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."a verilmesine, 25.808,51 TL destekten yoksun kalma tazminatının 13/03/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ..."a verilmesine, karar verilmiş, hüküm, davalı vekili ile katılma yolu ile davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen (kusur ve
destek ihtiyacı bulunmadığına ilişkin bulunan) sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucunda ölüm nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda mahkemenin yeterli kabul ederek hükme esas aldığı 13/04/2015 tarihli aktüer raporunda, davacı anne ve baba için hazırlanan "işleyecek dönem zararına" ilişkin tablolarda, hesaplanan tazminat tutarları yıllar itibarı ile davacı anne ve baba açısından farklılık göstermekte olup, anne ve babanın payları(babanın ölüm tarihine kadar)eşit olmasına rağmen bu farklılığın nedeni raporda açıklanmamıştır. Bu itibarla bilirkişi raporu denetime elverişli olmayıp hükme esas alınabilir nitelikte görülmemiştir.Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda; davacıların talep ettikleri destekten yoksun kalma tazminatı miktarının hesaplanması bakımından başka bir bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli şekilde rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre de; davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı,aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak;kendisini vekille temsil ettiren her bir davacı yönünden, lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin dikkate alınmamış olması doğru görülmemiştir.
4-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı vekilinin hesap bilirkişi raporuna yönelik bulunan temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin(kusur ve destek ihtiyacı bulunmadığına ilişkin bulunan) sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,(4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bozma ilamının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin, hesap bilirkişi raporuna yönelik bulunan temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 13/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.