Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine   karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara kararın daşandığı delillerle kanunu gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz  itirazlarının reddine.
2-Dava, ilk davada talep dışı kalan bakiye maddi zararın tazmini isteğine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının maddi zararının hesabında hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan asgari ücretin esas alınması ve bağlanan gelirlerin hüküm tarihine en yakın tarihteki peşin sermaye değerinin tazminattan indirilmesi zorunludur. Öte yandan asgari ücret kamu düzenine yönelik olduğundan, hakim bu hususu re"sen nazara almakla yükümlüdür. Oysa mahkemece kesinleşen dosyada esas alınan 4.1.2005 tarihli hesap raporunda bilirkişi tarafından hesaplanan karşılanmayan maddi zarar miktarı esas alınarak ek dava konusu yapılan miktardan hüküm kurulmuştur. Yapılacak iş; hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan asgari ücretteki artış miktarı nazara alınarak yeniden davacının maddi zararını belirlemek ve belirlenen bu zarardan  4447 sayılı Yasa"nın ek 38. maddesi gereğince hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan verilere göre hesaplanarak kurumca  bildirilen peşin sermaye değeri indirilmek ve kesinleşen dosyadaki hesap raporunda belirlenen ve ek dava konusu yapılan miktarı geçmemek üzere karar vermekten ibarettir.  
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan ücret esas alınmak suretiyle yeniden hesap raporu alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
O halde,  davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.