Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/19743
Karar No: 2007/8201
Karar Tarihi: 17.05.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/19743 Esas 2007/8201 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden dolayı maddi ve manevi tazminatın ödetilmesini talep etmiş ancak mahkeme isteğini kısmen kabul etmiştir. Davacının sürekli iş göremez duruma gelmesi nedeniyle belirlenen tazminat miktarının, iş göremezlik oranı ile doğrudan etkilendiği ve sürekli iş göremezlik oranının kesin olarak saptanması gerektiği belirtilmiştir. Dosyadaki Adli Tıp raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan rapor alınması gerektiği ancak mahkemenin eksik inceleme ve araştırma ile karar verdiği belirtilmiştir. Ayrıca, işçinin yaşı ve meslekte kazanma gücü kaybına göre ileride çalışıp yaşlılık aylığına hak kazanma olasılığı üstün olduğu tartışılmalıdır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır: 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun “Adli Tıp Genel Kurulu’nun görevleri” başlıklı 15/f. maddesi ve 506 sayılı Yasa’nın 109. maddesi.
21. Hukuk Dairesi         2006/19743 E.  ,  2007/8201 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ            : İstanbul 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 20/07/2006
    NUMARASI : 1206-533

    Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı ile davalılardan C. Ltd.Şti. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, iş kazası nedeniyle sürekli iş göremez duruma gelen davacı işçinin  maddi ve manevi  zararın giderilmesi  istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Sigortalıda oluşan sürekli iş göremezlik oranının, sigortalıya bağlanan peşin sermaye değeri ile tazminatın miktarını doğrudan etkilediği söz götürmez. Bu nedenle, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan sürekli iş göremezlik oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin saptanması gerektiği açık-seçiktir.
    Somut olayda, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sağlık İşleri Genel Müdürlüğü Sağlık ve Maluliyet İşlemleri Dairesi Başkanlığı tarafından Sosyal Sigortalar Kurumu Okmeydanı Hastanesi Sağlık Kurulu’nun 05.10.2001 tarihli raporu esas alınarak davacının sürekli iş göremezlik oranının %1,2 olduğu belirtilmiş, davacının itirazı üzerine alınan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 09.04.2004 tarihli raporunda, davacının sürekli iş göremezlik oranının %1,2 olduğuna karar verilmiştir. Adli Tıp Kurumu’nun 18.11.2005 tarihli raporunda ise, davacının sürekli iş göremezlik oranının %6.2 olduğu mütalaa olunmuştur.
    2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun “Adli Tıp Genel Kurulu’nun görevleri” başlıklı 15/f. maddesinde, Adli Tıp Genel Kurulu’nun, adli tıp ihtisas kurulları ile Adli Tıp Kurumu dışındaki sağlık kuruluşlarının verdikleri rapor ve görüşler arasında ortaya çıkan çelişkileri, konu ile ilgili uzman üyelerin katılımıyla inceleyeceği ve kesin karara bağlayacağı belirtilmiştir. Hal böyle olunca, 28.06.1976 gün ve 6/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nda da belirtildiği üzere, 506 sayılı Yasa’nın 109. maddesindeki prosedür doğrultusunda, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan görüş alınması gerekir. Bu durumda, davalı tarafın Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 18.11.2005 tarihli raporuna yaptığı itirazı da dikkate alınarak, söz konusu raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için davacının daha önce tedavi gördüğü sağlık kuruluşlarındaki tüm bilgi ve belgelerin celbi ile dosyanın ve gerektiğinde sigortalının da Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na gönderilmek suretiyle, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alınarak davacının sürekli iş göremezlik oranının saptanması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Öte yandan, sorumluluk hukukunun amacı, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zararı gidermek, kaybolan bir değer yerine, nitelik veya nicelikçe benzer bir değeri koymaktır. Vücut bütünlüğü ihlali, bazı hallerde çalışma gücüne olumsuz etkide de bulunmaktadır. Çalışma gücü kaybı olarak ifade edilen bu etki, iş gücünün gelir getirici şekilde kullanımının tamamen yok olması ya da azalması niteliğinde olup,  iş gücü kaybı  ya da  azalmasından  kaynaklanan ekonomik sonuçlar, zararı oluşturmaktadır. Kural  olarak işveren, işçinin iş kazasından doğan tüm zararını karşılamak durumundadır. Sosyal Güvenlik Kurumu’nca kazaya uğrayan işçiye sağlanan sigorta yardımları, kimi durumlarda işçinin uğradığı zararı tümüyle karşılamaktan uzaktır. Bunun nedeni, sigorta yardımlarının, iş kazasının ortaya çıkardığı zarar dikkate alınarak değil, aktüeryal dengeler de gözetilerek, yasaların öngördüğü sınırları uyarınca belirlenmiş olmasıdır. Belirtilen nedenlerle, davacı işçinin, iş görebilme çağı sonrası olarak da ifade edilen pasif devrede zarara uğrayacağı, yaşlılık aylığıyla karşılanmayan bakiye bir zararının bulunduğu kabul edilerek, ileride yaşlılık aylığına hak kazanma olasılığı üzerinde durulmadan, pasif dönem zarar hesabının yaptırılması gerekmektedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.03.2007 gün ve E:2007/21-112, K:2007/114 sayılı kararı).
    Mahkemenin zarar ve tazminatın hesaplanması yönteminde, işçinin yaşı ve oluşan meslekte kazanma gücü kayıp oranına göre ileride çalışıp yaşlılık aylığına hak kazanması üstün olasılık içinde bulunduğu bu nedenle zarar hesabına pasif dönemde elde edeceği kazançların dahil edilmediği gerekçesine dayalı hesap bilirkişi raporunu esas alarak yazılı şekilde karar vermesi de isabetsizdir.
    Ayrıca, Olay tarihi 29.03.2001 iken, hüküm fıkrasında maddi hata sonucu, 29.03.2002 şeklinde yazılmış olması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere   iadesine,17.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi