3. Hukuk Dairesi 2014/5225 E. , 2014/12419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSCEHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2012/98-2013/522
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, İ. ilçesi S.mevkiinde kain 19270 nolu parselin davalı belediye adına olan tapu kaydının iptali amacıyla İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1994/79 Esas sayılı dosyasında görülüp karara bağlanan tapu iptal ve tescil davasını kazandığını, davanın Yargıtay onamasından geçerek 21.03.2000 tarihinde kesinleştiğini ancak kararın infaz için tapuya bildirilmemesi nedeniyle, davalı belediyenin bu durumdan istifade ederek taşınmazı 24.02.2009 tarihinde dava dışı E. M."e sattığını, E. M."inde taşınmazı 15.10.2010 tarihinde M. D."e sattığını bu suretle mahkeme kararıyla davacı adına tesciline karar verilen taşınmazın davalı Belediyece üçüncü şahıslara devredilmesi nedeniyle, davalı belediyenin haksız fiil hükümlerine göre uğranılan zarardan sorumlu olduğunu belirterek, şimdilik 10.000 TL (ıslah ile 18.398,71 TL ) maddi tazminat ile 65.000 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; dava dilekçesinde belirtilen İscehisar Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1994/79 E-1996/12 K.sayılı ilamının zamanaşımına uğradığını, davalı Belediyenin bu ilam hakkında bilgisinin olmadığını, bu nedenle kötüniyet iddiasını kabul etmediklerini, istenen bedelin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile taşınmazın 24.02.2009 tarihinde davalı belediye tarafından 15.652 TL bedelle dava dışı E.M.isimli kişiye satıldığı, davalının, 24.02.2009 tarihi itibariyle haksız zenginleştiği kabul edilerek 15.652 TL"nin 24.02.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, manevi tazminat talebinin ise yasal şartları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Yanlar arasındaki uyuşmazlık; davalı Belediye adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilen ancak tapuda davacı adına tescil işlemlerinin yaptırılmaması nedeniyle, taşınmazın Belediye tarafından üçüncü kişiye satılmasından kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı mahkeme kararıyla mülkiyetini kazandığı davaya konu taşınmazın davalı Belediye tarafından üçüncü şahıslara satılması sebebiyle uğradığı zararın tazminini isteme hak ve yetkisine sahiptir. Davacının bu zararının kapsamı ise, taşınmazın üçüncü kişiye satıldığı 24.02.2009 tarihindeki rayiç değeridir.
Bu durumda mahkemece; öncelikle davaya konu taşınmazın üçüncü kişiye satıldığı 24.02.2009 tarih ve sonrasında davaya konu taşınmaza yakın bölgelerden benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için taraflara imkan tanınmalı gerektiğinde emsal celbi yoluna gidilerek emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının, fiyat artış ve endeksleri uygulanmak suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile davaya konu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle belirlenmesi için bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılmak suretiyle denetime imkan veren bilimsel verileri içeren rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile taşınmazın üçüncü kişiye satıldığı ihale bedeli üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.