Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1914
Karar No: 2019/4747
Karar Tarihi: 14.10.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2019/1914 Esas 2019/4747 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı şirket ile davacı şirket arasındaki sözleşmeye istinaden düzenlenen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine açılan alacak davası sonucunda, İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin davada faiz talebi olmadığından asıl alacak yönünden davacının 121.540 TL alacaklı olduğuna karar verdiği ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin bu kararı onayladığı belirtilmektedir. Ancak davacı ıslah ile alacak davasını devam ettirerek faiz alacağının tahsili için açmıştır. Mahkemece, faiz alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı ancak faize faiz yürütülecek şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir. Kararda, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 104/son ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 121/son fıkraları uyarınca faiz alacağına tekrar temerrüt faizi yürütülemeyeceği açıklanmıştır. 3095 sayılı Kanun'un 2. maddesi gereği avans faizi hesabı yaptırıldıktan sonra, davacının 165.936,23 TL faiz alacağı bulunduğu ancak davacının 168.809,90 TL talep ettiği gerekçesiyle davacının talebi doğrultusunda dava tarihinden itibaren 168.809,90 TL faiz alacağının reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacının asıl alacağına ilişkin davanın açıldığı t
19. Hukuk Dairesi         2019/1914 E.  ,  2019/4747 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacı şirket ile davalı şirket arasındaki sözleşmeye istinaden davacı şirket tarafından düzenlenen fatura bedelinin davalı şirket tarafından ödenmemesi üzerine alacaklı olduklarının tespiti talebiyle açılan bilahare 22.06.2006 tarihinde ıslah ile alacak davası olarak devam edilen davada ıslah edilirken alacağın faizine yönelik sehven talepte bulunulmadığı, davalının asıl alacağa ilişkin iddialarının İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce incelendiği ve reddedildiği, faizin asıl alacağın dışında dava konusu yapılabileceği, alacağın zamanaşımına uğramadığını belirterek, asıl alacağa ilişkin davada davacıya ödenmesine karar verilen 121.540,00 TL’ye, ıslah tarihi olan 22.06.2006 tarihinden itibaren, işlemiş 168.809,90 TL faiz alacağının dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, asıl alacağa ilişkin davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı ile davalı arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, davacının davalıdan alacağının doğmadığını, dolayısyla ana para alacağı olmadığından faiz alacağının da oluşmayacağını, davacının faiz talebinin zamanaşımına uğradığını belirterek, savunmasıyla davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı ile yaptıkları ticari alış veriş nedeniyle faturaya bağlı alacağının tahsili amacıyla açtığı dava sonunda İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/167 esas ve 2012/209 karar sayılı ve 27.09.2012 tarihli kararı ile davada faiz talebi olmadığından asıl alacak yönünden davacının 121.540,00 TL alacaklı olduğuna karar verildiği, hükmün Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nce onandığı ve davalının karar düzeltme talebinin 12.05.2015 tarihli karar ile reddedilerek kesinleştiği, alacak davaları ve bunların fer’ileri 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğundan davalının zamanaşımı itirazının reddedildiği, asıl alacağa ilişkin davanın açıldığı tarih olan 22.06.2006 ile faiz alacağı talebini içeren davanın açılış tarihi olan 12.11.2012 tarihi arasında hüküm altına alınan 121.540,00.-TL tutarındaki kesinleşen asıl alacağa 3095 sayılı Kanun"un 2. maddesi uyarınca avans faizi hesabı yaptırıldığı, davacının 165.936,23.-TL faiz alacağı bulunduğu ancak davacının 168.809,90 TL talep ettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren bu miktara talep gibi reeskont faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava faiz alacağının tahsili için açılmış bir alacak davasıdır. Davacı faiz alacağını belli bir rakam olarak talep etmiş hangi tür faizden hesaplanacağını belirtmemiştir. Davacı faiz alacağını avans faizine göre talep edebilir. Bilirkişi de bu şekilde hesaplama yapmıştır. Bu itibarla mahkemece, faiz alacağına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
    2-Ancak işbu davada müddeabih faiz alacağı olduğundan, 818 sayılı BK"nun 104/son, ve 6098 sayılı TBK"nun 121/son fıkraları uyarınca faiz alacağına tekrar temerrüt faizi yürütülümez, mahkemece faize faiz yürütülecek şekilde karar verilmesi doğru değildir. Yerel mahkeme kararının bu yönden bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının oyçokluğuyla reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün oybirliğiyle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14/10/2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY YAZISI
    Davalı, dava dilekçesinde faiz alacağının tahsiline, dava tarihinden itibaren de açıkça reeskont faiz oranında faiz uygulanmasını talep etmiş olmakla işlemiş faiz alacağını da reeskont faiz oranına göre isteyebilir. Bu durumda dava tarihine kadar olan dönem içerisinde de hesaplanacak işlemiş faiz miktarında da reeskont faiz oranı göz önüne alınarak hesaplama yapılması gerekir. HMK"nın 26. maddesi uyarınca davacının dava dilekçesinde talep etmediği faiz oranı dışında başka bir faiz oranı dikkate alınarak davalı aleyhine fazla işlemiş faize hükmedilmesi talep aşımı niteliğinde olup mahkemece talep aşımının re"sen gözetilmesi gerektiğinden, davacı dava dilekçesinde belirtmiş olduğu hususlar dışında kendi lehine hukuki sonuçlar elde edemeyeceğinden sayın çoğunluğun 1 nolu bentte yazılı görüşüne katılmamaktayız.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi