11. Hukuk Dairesi 2015/9472 E. , 2016/4348 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/12/2014 tarih ve 2012/415-2014/338 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19.04.2016 günü hazır bulunan davacı vekilleri Av. ... ve Av. ... ve davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalının dava dışı limited şirketin ortakları olduklarını, davalının aynı zamanda şirketin müdürlüğünü de yaptığını, müvekkilinin, şirketin konu ve amacına uygun olarak gayrimenkul alınması ve işletilmesi için Türkiye"deki hesaplarından para çekilmesi konusunda davalıya vekaletname verdiğini, bu kapsamda müvekkilinin toplam 8.061.000 USD"yi Türkiye"deki kendi hesabına ya da doğrudan davalının banka hesabına gönderdiğini, davalının kendi hesabına gönderilen parayı aldığını, ayrıca müvekkilinin Türkiye"deki hesaplarına gönderilen parayı da kendisine verilen vekaletnameye dayalı olarak çektiğini, daha sonra bu paraların davalı tarafından şirket için değil kendi menfaatine kullanıldığının öğrenilmesi üzerine davalının vekillikten azledildiğini, davalının davaya konu eylemleri nedeniyle hakkında güveni kötüye kullanma suçundan suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek, 8.061.000 USD"nin, davalının vekillikten azledildiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın derdestlik nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı tarafından müvekkiline gönderilen ve işbu davaya konu edilen paranın borç ödemesi olduğunu, nitekim ödeme belgeleri üzerinde de herhangi bir açıklamanın yer almadığını, davaya dayanak gösterilen 28.04.2011 tarihli vekaletnamenin müvekkili tarafından hiçbir işlemde kullanılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın derdestlik itirazına konu ettiği dosyanın, ihtiyati tedbir talepli değişik iş dosyası olması nedeniyle derdestlik itirazının yerinde görülmediği, davacının, dava konusu ettiği parayı davalıya banka aracılığıyla gönderdiği, söz konusu parayı alan davalının bu eylemi nedeniyle sulh ceza mahkemesince güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırıldığı ve bu kararın kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 8.061.000 USD"nin 16.01.2012 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, somut uyuşmazlığa uygulanması gereken mülga 818 sayılı BK"nın 53. maddesi uyarınca hukuk hakiminin, ceza mahkemesince tespit edilecek maddi olgularla bağlı olmasına, davalı ... hakkında verilen ve kesinleşen ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 01.11.2013 tarihli kararında, davalının, işbu davaya konu parayı davacıdan emaneten aldığı ve iade etmediği tespit edilerek güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edilmesine göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 721.609,02 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.