Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/10744
Karar No: 2007/8775
Karar Tarihi: 9.05.2007.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/10744 Esas 2007/8775 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, 1990-1994 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalı olduğunu iddia etmiş ve mahkeme bu talebi kabul etmiştir. Ancak davalı kurumun temyizi üzerine yapılan incelemede, davacının hiç prim ödemesi bulunmadığı ve sigortalılık şartlarını taşımadığı sonucuna varılmıştır. Davacının 1997 yılında yürürlüğe giren af yasasından yararlanarak geriye yönelik primlerini ödediği belirtilmiştir. Ancak davacının isteğe bağlı sigortalılık süresi oluşmadığından toplu prim ödemek suretiyle bu statüyü ihya ettirmesi mümkün değildir. Mahkeme kararı bu nedenle bozulmuştur.
506 sayılı Yasa'nın 85. maddesi, bir kişinin isteğe bağlı sigortalı olabilmesi için önceden tescil edilmesi gerektiğini ve her ayın primlerinin ayrıca ödenmesi gerektiğini belirtmektedir. 4247 sayılı Yasa'nın 1. maddesi ise bu kanundan yalnızca yasal statüleri devam eden sigortalıların yararlanabileceğini ifade etmektedir.
21. Hukuk Dairesi         2006/10744 E.  ,  2007/8775 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     : Bursa 4.İş Mahkemesi
    Tarih               : 31.5.2006
    No                   : 261-479  
                           
    Davacı 1.6.1990-31.3.1994 tarihleri arası isteğe bağlı sigortalılığının geçerli olduğunun tesbitine    karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Davacı;01.06.1990-31.03.1994 tarihleri arasında  isteğe bağlı  sigortalılığının geçerli olduğunun tesbitini istemiştir.   
    Mahkemece talep doğrultusun da davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Yapılan incelemede,davacının 02.05.1990 tarihinde isteğe bağlı sigortalı olmak üzere talepte bulunduğu,bu talebin kurumca kabul edildiği ancak bu dönemde herhangi bir prim ödemesi olmadığı, 08.04.1994 tarihinde yeniden isteğe bağlı sigortalılık için başvurduğu  davalı kurumca kabul edildiği,primlerini 01.05.1994 tarihinden itibaren düzenli ödediği 26.06.1997 tarihide de geçmişe dönük olarak 1.6.1990-31.3.1994 dönemine ilişkin prim borcunu ödediği görülmektedir.
    Uyuşmazlık,hiç prim ödemesi bulunmayan ve  davacının sigortalılık şartlarını taşımadığı ancak sonraran 1997 tarihinde yapılan toplu ödemeler ile davacının 01.06.1990.-31.03.1994 tarihleri arasıda isteğe bağlı sigortalılı sayılıp sayılmayacağı  noktasında toplanmaktadır.
    Gerçekten  davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 85. maddesine göre bir kimsenin isteğe bağlı sigortalı olabilmesi için  506 sayılı Yasa"ya önceden  tescil edilmek ve Kuruma  yazılı başvurunun yanında her ayın primlerini ait olduğu ayı takip eden ay sonuna kadar ödenmesi gerekir. Dava konusu olayda, davacı 02.05 1990 tarihinde isteğe bağlı sigortalılık için başvurusuna ve başvurunun kurumca kabul edilmesine rağmen  1994 yılına kadar hiç prim ödememiş ve bu suretle isteğe bağlı  sigortalı olma iradesini ortaya koymamış, 1997 yılında yürürlüğe giren  af yasasından yararlanarak  geriye yönelik  primleri ödemiştir. Oysa davacının yararlanmak istediği  4247 sayılı Yasa"nın 1. madde hükmüne göre sözü edilen yasadan ancak yasal statüleri devam eden sigortalılar yararlanır. Davacının isteğe bağlı sigortalılık süresi  oluşmadığından ve o tarihten sonra 4 yıl  gibi uzun bir süre kurumla ilgili  herhangi bir işlem yapmayan ve sigortalılık statüsü taşımayan davacının toplu prim ödemek suretiyle ,sigortalılık statüsünü  ihya ettirmesi  mümkün değildir.  Nitekim Hukuk Genel Kurulunun  25.12.2002 tarih ve 2002/21-1062 Esas 2002/1098 Karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.
    Mahkemece istemin reddine  karar verilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular  dikkate alınmadan   yazılı şekilde karar verilmesi  usul ve yasaya  aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.05.2007.gününde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi