Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2931
Karar No: 2017/6405
Karar Tarihi: 14.11.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/2931 Esas 2017/6405 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/2931 E.  ,  2017/6405 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL

    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece ecrimisil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.11.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Davacılar, paydaşı oldukları 4702 ada 2 parsel sayılı taşınmazı davalı şirketin hiç bir hukuksal sebebe dayanmadan işgal ettiğini, tüm uyarılara rağmen davalının taşınmazı tahliye etmeyip herhangi bir ücret de ödemediğini ileri sürüp, payları oranında elatmanın önlenmesini ve 20/01/2010 tarihinden itibaren fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL ecrimisilin tahsilini istemişler, 03/02/2015 tarihli ıslah dilekçeleri ile isteklerini davacı Üge Petrol yönünden 560.179,96 TL, davacı ... yönünden de 8.652,73 TL daha arttırmışlardır.
    Davalı, dava konusu taşınmazın kira sözleşmesine dayalı olarak kullanıldığını, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, haksız işgal iddialarının doğru olmadığını, aleyhine açılan tahliye davalarının reddinden sonra aynı sonuçları doğuracak şekilde bu defa elatmanın önlenmesi davası açıldığını, istemin haksız ve dayanaksız olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Davanın kabulüne ilişkin karar, Dairece; ‘’ Toplanan deliler ve tüm dosya içeriği ile davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kayden davacılara ait çaplı taşınmazı kullandığı belirlenerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davalının ecrimisilin hesabına yönelik temyiz itirazlarına gelince; …Somut olaya gelince; hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarda belirtilen ilke ve usuller dikkate alınmaksızın soyut bir takım belirlemeler ile arsa olarak kabul edilerek ecrimisil hesabı yapılmış, mahkemece yetersiz bu rapor ile sonuca gidilmiştir. Bilirkişi raporu, somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermeli ve Yargıtay denetimini sağlayacak bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Hâl böyle olunca; mahkemece, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle dava konusu taşınmazda yeniden keşif yapılması, yukarda belirtilen ilkeler çerçevesinde taraflarca dosyaya sunulan somut emsaller incelenerek ve taşınmazın tapu kaydındaki vasfı da dikkate alınarak istenen ilk dönem için getirebileceği aylık kira gelirinin rayice göre belirlenmesi, sonraki yıllar bakımından ise belirlenen bu miktara ÜFE artış oranının tamamı yansıtılarak bulunacak ecrimisil hesabını içeren bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ecrimisil isteğinin kabulü ile; 500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve 565.188,00 TL’nin davalıdan alınarak davacı ... Petrol isimli şirkete verilmesine, yine 500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve 8.652,00 TL’nin davalıdan alınarak davacı ...’a verilmesine karar verilmiş, hüküm süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, bozma kararına uyulmuş olmakla kazanılmış hak kuralı uyarınca bozma kararında gösterilen şekilde inceleme yapılarak belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmesi zorunludur. Bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğu tartışmasızdır.
    Ne var ki, mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen ecrimisilin hesaplanması noktasında gösterildiği şekilde işlem yapıldığından bahsedebilme olanağı yoktur.
    Şöyle ki, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde istenen ilk dönem için dava konusu yerin getirebileceği aylık kira gelirinin rayice göre belirlenmesi, sonraki yıllar bakımından ise belirlenen bu miktara ÜFE artış oranının tamamı yansıtılarak bulunacak ecrimisile hükmedilmesi gerekirken bozma ilamında gösterilen yöntemin aksine dava konusu yerin dava tarihi itibariyle getirebileceği aylık kira bedeli belirlendikten sonra geriye doğru TEFE-TÜFE oranları uygulanmak suretiyle toplam ecrimisil miktarının hesaplandığı ve bu bedele hükmedildiği anlaşılmıştır.
    Öte yandan, mahkemelerce verilen kararların 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388/2.) maddesinde belirtildiği üzere, her bir istek hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi ve infaza imkan sağlayacak içerikte bulunması zorunludur.
    Ancak, mahkemece hükmün bozulmakla ortadan kaldırıldığı dikkate alınmaksızın 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesine aykırılık teşkil edecek şekilde el atmanın önlenmesi isteği yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca; bozmaya uymakla oluşan kazanılmış hak (usulü müktesep hak) ilkesi dikkate alınarak yukarıda yapılan açıklama ışığında; el atmanın önlenmesi isteği yönünden yeniden hüküm kurulması, dava konusu yerin istenen ilk dönem için getirebileceği aylık kira gelirinin rayice göre belirlenmesi, sonraki yıllar bakımından ise belirlenen bu miktara ÜFE artış oranının tamamı yansıtılarak bulunacak ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi