Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/12064
Karar No: 2007/9063
Karar Tarihi: 04.06.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/12064 Esas 2007/9063 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalılarda çalıştığının kabul edilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacının sadece bir davalının iş yerinde çalıştığının tespitine karar vermiştir. Bununla birlikte, davalıların avukatları temyiz itirazlarında bulunmuşlardır. Mahkemenin gerçek çalışmayı yöntemince belirlemediği ve eksik inceleme yaptığı belirtilmiştir. Bu nedenle, çalışmanın varlığını somut ve inandırıcı delillerle kanıtlamak gerektiği vurgulanmıştır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri, sigortalılığın çalışmanın varlığına bağlı olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle, mahkeme gerçek çalışmanın kanıtını sunamadığı için karar bozulmuştur.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri, sigortalılığın çalışmanın varlığına bağlı olduğunu belirtmektedir. Fiili çalışmanın varlığı, aylık sigorta gün bilgileri ve 4 aylık prim bordroları gibi yasal belgelerle gösterilmelidir. İşe giriş bildirgesi, çalışmanın varlığını göstermek için tek başına yeterli kabul edilemez. Mahkeme, sigortalılık koşullarının oluşup oluşmad
21. Hukuk Dairesi         2006/12064 E.  ,  2007/9063 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi      : İzmir  5. İş Mahkemesi
    Tarih                : 04.05. 2006
    No                    : 240-289  

    Davacı,  davalılardan işverenler nezdinde 26.04.2000-22.10.2001 tarihleri arası  çalıştığının tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan İ.D. ve M.T. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi                                           
    Dava, davacının davalılara ait iş yerinde 26.04.2000-22.10.2001 tarihleri arasında çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, tanık sözlerine dayanılarak davalı İ. D.hakkında açılan davanın reddi ile davacının M. T.’a ait işyerinde 536 gün çalıştığının tesbitine karar verilmiş ise de bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.
    Davacının çalıştığını iddia ettiği 1008254 sicil nolu iş yerinin  18.06.1993 tarihinde 506 sayılı yasa kapsamına alındığı ve 22.04.2000-22.10.2001 tarihleri arasında kuruma çalışan sigortalı bildiriminde  bulunmadığı görülmektedir.
    Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Gerçekten; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan kayıtlara geçmiş komşu iş yeri tanığı olduğu tesbit edilmemiş olan tanıkların beyanı ile yetinilerek sonuca   gidildiği ortadadır. Gerçekten  dinlenen tanıklardan serbest veteriner C.H. D.’ın komşu işyeri tanığı olup olmadığı yöntemince araştırılmamıştır.
    Yapılacak iş;  Öncelikle veteriner C.H D.’ın  gerçekten komşu iş yeri tanığı olup olmadığının zabıta, maliye ve meslek  Odası aracılığı ile araştırmak, komşu iş yeri sahibi olduğunun tesbiti halinde şimdiki gibi davanın kabulüne karar vermek, aksi halde Muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde bildirge tarihinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tesbit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak bilirkişiye imza incelemesi yaptırmak gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde M. T."a iadesine,  04.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi