20. Hukuk Dairesi 2015/9083 E. , 2016/6560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 107 ada 57, 118 ada 23, 121 ada 4, 51, 100 ve 151 parsel sayılı sırasıyla 2251 m², 2554 m², 4214 m², 1344 m² ve 9221 m² ve 5967 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden tarla niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tesbit edilmiştir.
Davacı ..., taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 121 ada 4, 51, 100 ve 151 sayılı parsellerin kadastro tesbitinin iptali ile orman niteliğiyle ... adına tapuya tesciline, 107 ada 57 ve 118 ada 23 sayılı parsellerin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, davacı ... ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/02/2011 gün ve 2010/14955 E. - 1113 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Davacı ..., dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açtığı halde, dava konusu olan bütün taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Diğer taraftan, orman yapılan parseller her ne kadar orman bilirkişi raporunda memleket haritasında orman olarak nitelendirilmişse de, hükme esas alınan 1957 tarihli memleket haritasında davalı taşınmazların orman sayılmayan açık renkli alanda kaldığı ve üzerinde herhangi bir orman ağacı sembolünün de bulunmadığı, eylemli olarak da taşınmazların orman olmadığı, bu haliyle raporun taşınmazların hukukî durumunu belirlemekten uzak ve yetersiz olduğu görülmektedir. Yetersiz bilirkişi raporu ve eksik araştırma ile hüküm kurulamaz. Bu nedenle; eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... Bakanlığı (...) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir” hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 121 ada 4 ve 51 ile 118 ada 23 sayılı parsellerin kadastro tespitlerinin iptaliyle orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 121 ada 100 ve 151 ile 107 ada 57 parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ile davalılar vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/09/2014 tarih ve 2014/6970 E. - 7656 K. sayılı kararı ile onanmış ve bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin, 15/09/2014 tarih ve 2014/6970 E. - 7656 K. sayılı kararında özetle; ”1) Davacı Hazinenin 121 ada 100 ve 151 ile 107 ada 57 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davalılar vekilinin çekişmeli 121 ada 4 ve 51 ile 118 ada 23 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece çekişmeli taşınmazların orman içi açıklığı niteliğinde olduğu gerekçesiyle orman niteliğiyle tesciline karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve değerlendirme dosya kapsamı ile usûl ve kanuna uygun düşmemektedir. Şöyle ki, hükme dayanak alınan orman ve ziraat bilirkişi raporundan orman niteliğiyle tesciline karar verilen taşınmazlar ve geniş çevresinin memleket haritası ve elde edildiği hava fotoğrafında açık alanda kaldığı, eylemli olarak üzerinde orman ağacı bulunmadığı ve tarım arazisi olarak kullanıldıkları anlaşıldığı gibi 121 ada 4 sayılı parselin dört tarafının ham toprak niteliğindeki 121 ada 3 sayılı parsel ile çevrili olması; 121 ada 51 sayılı parselin ise yol ve 121 ada 3 sayılı parsele komşu olması ve 118 ada 23 sayılı parselin hükmen kişi adına tesciline karar verilen 118 ada 22 sayılı parsel ile ham toprak niteliğiyle kesinleşen 122 ada 24 sayılı parsele sınır olması nedeniyle orman içi açıklık olarak kabul edilmeleri mümkün değildir. Belirtilen nedenlerle ve dosya kapsamından, çekişmeli taşınmazlar üzerinde tespit malikleri yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu anlaşılmakta olup 121 ada 4 ve 51 ile 118 ada 23 sayılı parsellere yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. Davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına, temyiz karar harcının istek halinde iadesine 15/09/2014 gününde oy birliğiyle karar verildi."" denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra; davanın reddine, dava konusu ... Merkez ... köyünde bulunan 121 ada 4 ve 51 sayılı parseller ile 118 ada 23 sayılı parselin tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, çekişmeli taşınmazlar üzerinde tespit malikleri yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu anlaşılarak dava konusu 121 ada 4 ve 51 ile 118 ada 23 sayılı parsellere yönelik davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak mahkemece, daha önce dava konusu 121 ada 100 ve 151 ile 107 ada 57 sayılı parsellerin tesbit gibi tescillerine karar verilmiş ve Dairemizce 15/09/2014 tarih ve 2014/6970 E. - 7656 K. sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiş olduğundan, dava konusu 121 ada 100 ve 151 ile 107 ada 57 parsellere ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, bu parsellere ilişkin hüküm kurulmaması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 4. bendinden sonra gelecek şekilde “Mahkememizce daha önce dava konusu 121 ada 100 ve 151 ile 107 ada 57 sayılı parsellerin tespit gibi tesciline ilişkin verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan, bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,” cümlesinin yazılarak düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. madde atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 09.06.2016 günü oy birliği ile karar verildi.