20. Hukuk Dairesi 2015/9125 E. , 2016/6561 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili, ... ilçesi, ... köyünde Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 15. maddesine göre yapılan kadastro çalışmasında 101 ada 1 sayılı parsel (eski parsel numarası 2 ve yüzölçümü 182750 m²), mera niteliği ile mera sicilinde kayıtlıyken 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında yapılan uygulama sonucu 101 ada 1 sayılı parsel adı altında mera niteliği ile yüzölçümünün 178991.80 m² olduğu belirtilip, eski ve yeni yüzölçümleri arasındaki miktar farklılığının sınır değişmesinden değil, tesis kadastrosu sırasındaki hatalı ölçü, tersimat ve planimetre hatalarından kaynaklandığı açıklanarak uygulama tutanağı düzenlenerek, ... Kadastro Müdürlüğünce yenileme çalışmaları ilân edilmiştir.
Davacı ... , dava konusu 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın niteliği taşıdığını, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan çalışmanın hatalı olduğunu ileri sürerek, bu hatanın düzeltilmesi ile 1999 yılında yapılan kesinleşmiş kadastrosuna göre itirazlarının kabulü ile taşınmazın vasfıyla adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın, pafta yenileme çalışmasına karşı askı ilân süresi içinde açıldığı, pafta yenileme çalışmalarının kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapıldığı, davaya konu taşınmazın eksik tesbit edildiği hususları yönünden davanın reddine, taşınmazın nitelik ve yüzölçümü aynı kalarak dosyanın gerekli tescil işlemlerinin yapılması için kadastro müdürlüğüne gönderilmesine ve tapu iptali yönünden açılan davada mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; davacı ... tarafından temyiz edilmekle, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/12/2012 tarih ... sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiş; dosya görevsizlikle kendisine gelen ... Asliye Hukuk Mahkemesince, çekişmeli taşınmazın sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın niteliği ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19/11/2013 tarih ve .... sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Dava konusu 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın genel arazi kadastrosu sırasında mera niteliği ile adına tesbit yapılıp özel sicile kaydedilmiştir. Davacı ... tarafından yalnızca hasım gösterilerek tapu iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. Tapu iptali davaları, kural olarak; tapu maliki ya da malikleri aleyhine açılır. Meraların kullanma hakkı, sınırları içinde bulunduğu köye; mülkiyet
hakkı, ...ye ait olduğundan, mera nitelikli taşınmazlar yönünden köy tüzel kişiliğinin zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Bu hususlar, mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurularak, öncelikle, çekişmeli taşınmazların bulunduğu köy tüzel kişiliği davaya dahil ettirilerek taraf teşkili sağlanmalı, ondan sonra işin esası hakkında tarafların delilleri toplanıp araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken işin esası incelenip yazılı olduğu gibi karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir." denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra; davanın kabulü ile; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera olan kaydının iptali ile vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 12.07.1979 tarihinde 1744 sayılı Kanuna göre ilânı yapılıp kesinleşen kadastrosu ve 12.11.1999 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman bilirkişi tarafından kesinleşmiş kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın kadastrosu içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 09/06/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.