MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
5607 sayılı Yasanın 3/1. maddesine muhalefet suçundan verilen beraat kararının temyizi üzerine yapılan incelemede; mahkemenin 26.01.2010 tarihli kararında, eylemin bölünerek sanığın, 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesine muhalefet suçundan cezalandırılmasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği bu kararın itiraz üzerine 02/04/2010 tarihinde kesinleştiği ve Dairemizin 07/10/2013 tarihli kararıyla “Sanık hakkında tek olan eylem nedeniyle cezalandırılması için kamu davası açılmış olup mahkemece eylemin kaçak eşyayı bu özelliğini bilerek satın almak suçunu oluşturduğundan bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği halde, aynı eylemin eşyayı ... işlemine tabi tutmaksızın yurda ithal etmek suçunu oluşturmadığından bahisle bu suçtan beraat kararı verilerek eylemin vasıf yönünden bölünmesi suretiyle yazılı şekilde uygulama yapılması,” nedeniyle hükmün bozulduğu, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulup uyulmaması hususunda da bir karar verilmeksizin sanık hakkında tek bir eylem nedeniyle dava açıldığı gözetilerek bozma ilamı doğrultusunda 5607 sayılı Yasanın 3/1. maddesine muhalefet suçundan "Karar Verilmesine Yer Olmadığına" karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sanığın aynı eylem nedeniyle ikinci kez mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibariyle sanığa atılı eylemin suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Yasanın 3/5. madde ve fıkrası kapsamında kaldığı ve sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/1. madde ve fıkrası uyarınca cezalandırılması istemi ile dava açıldığı halde, gerekçesiz biçimde 5271 sayılı CMK"nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı da tanınmadan sanığın suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve daha ağır ceza içeren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi,
2. Dairemizin 07/10/2013 tarih ve 2012/28143 Esas, 2013/19346 Karar sayılı bozma ilamına uyulup uyulmadığı hususunda bir karar verilmemesi,
3. Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bir karar verilmesinin gerekmesi,
4. Sanığın mahkumiyetine karar verilmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettiren ve bozma öncesi 25/11/2008 tarihli celsede katılan sıfatını alan ... lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık ve katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.