Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/10988
Karar No: 2007/9173
Karar Tarihi: 05.06.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/10988 Esas 2007/9173 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Erzincan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, davacı eski işçi davalı işvereni nezdinde 01.01.1983-20.05.1992 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının Kuruma bildirilmeyen toplam 2055 gün hizmetinin tespit edilememesi sebebiyle isteğin reddine karar verilmiş, ancak temyizde karar bozulmuştur. Dosyadaki işyeri belgelerine göre, davacının sadece kısmi olarak bildirilen çalışmalarının dışında başka çalışmalarının olup olmadığı araştırılmadan sonuca gidildiği belirtilerek, davacının 1.1.1983-20.5.1992 tarihleri arasındaki süreyle ilgili olarak, imzası olan ücret bordroları saptanarak istemin kabul edilebileceği, imzası olmayan bordrolar ve diğer tanıkların beyanlarının da değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabul edildiği ve hüküm bozulduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, davacının talebinin yasal dayanağı 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79/10. maddesi, davanın kanıtlanması
21. Hukuk Dairesi         2006/10988 E.  ,  2007/9173 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi      : Erzincan 1. Asliye Hukuk ( İş)  Mahkemesi
    Tarih                : 17.05.2006
    No                    : 159-397  

    Davacı, davalı işveren nezdinde 01.01.1983-20.05.1992 tarihleri arası çalıştığının tesbitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan  sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı, davalı işyerinde 01.01.1983-20.05.1992 tarihleri arasında hizmet akdiyle çalıştığının ve Kuruma bildirilmeyen toplam 2055 gün hizmetinin tespitini istemiştir.
    Mahkemece, davacının SSK’ya bildirilen çalışmalarının dışında başka çalışması olmadığından  istemin reddine,   karar verilmiş ise de; bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 79/10.  maddesi olup yönetmelikle tesbit edilen belgeleri   işveren tarafından  verilmeyen  veya  çalıştıkları  Kurum’ca  tesbit  edilmeyen  sigortalılar,  çalışmalarını hizmetlerinin   geçtiği yılın sonundan başlayarak  5 yıl  içerisinde mahkemeye  başvurarak  alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse  bu çalışmaların  Kurum’ca  dikkate alınacağı  belirtilmiştir.
    Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden,  davacıya ait 01.01.1985 tarihli işe giriş bildirgesinin davalı Kuruma süresi içerisinde verildiği, davacının davalı işyerinden  1.1.1985-31.1.1985 tarihleri arasında 30 gün; 1.10.1987 tarihli işe giriş bildirgesi verilerek  1987/3. dönemde 90 gün, 1988/1. dönemde 120 gün, 1988/2. dönemde 120 gün, 1988/3. dönemde 100 gün; 1989/1. dönemde 80 gün, 1989/2. dönemde 80 gün, 1989/3. dönemde 80 gün; 1990/3. dönemde 80 gün; 1991/1. dönemde 120 gün, 1991/2. dönemde 90 gün, 1991/3. dönemde 75 gün; 1992/1. dönemde 80 gün, 1992/2. dönemde 20 gün çalışmasının bildirildiği, işyerinin 1.10.1983-31.5.1992 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu, işyerine ait 1983/3, 1984/1.2.3, 1985/1.2.3, 1986/1.2.3, 1987/1.2.3, 1988/1.2.3, 1989/1.2.3, 1990/1.2.3, 1991/1.2.3, 1992/1.2. dönem bordrolarının Kuruma verildiği    görülmektedir. 
    Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten ifadesi hükme dayanak alınan tanıklardan M. T. davalı işverenin kayıtlı işçisi olup, davacı ile birlikte 1985-1991 arasında aralıksız çalıştıklarını belirttiği, dinlenen diğer tanıkların bordrolu olmadıkları, dosya arasında bulunan işyeri dönem bordrolarından dinlenen tanık M. T.’den başkaca bordrolu tanıklarında olduğu, anlaşılmakla mahkemece söz konusu bordro tanıklarının da beyanlarını araştırmadan ve bordrolu tanığın çalışmayı doğrular nitelikteki beyanı ile,  işyerine giriş ve  çıkışlar dikkate alınarak hak düşürücü süre de değerlendirilmeden,  davacının, kesintili çalışmasının aksini eşdeğer belge ile kanıtlayamadığından   davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, davacının tesbitini istediği 1.1.1983-20.5.1992 tarihleri arasındaki süreyle  ilgili olarak eğer varsa davalı işverenin ücret bordrolarında davacının imzası olanlar saptanarak imzasını içeren bordrolara geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı olmayan bordrolardaki süreler yönünden de işverence SSK’ya verilen dönem bordrolarında kayıtlı diğer tanıklar saptanarak, bu tanıkların bilgilerine başvurmak, bulunamaz  ise işverenin komşu işyerlerinin kayıtlara geçmiş kişileri veya benzer işi yapanların kayıtlara geçmiş kimseleri tespit edilip dinlenmek,  davacıya ait işyerindeki şahsi dosyasını celbetmek, işe giriş ve çıkışları nazara alarak hak düşürücü süreyi de değerlendirerek  ve tüm deliller toplandıktan sonra delilleri takdir edip ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,  05.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi