3. Hukuk Dairesi 2014/5624 E. , 2014/12641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : REYHANLI ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2013 (EK KARAR: 09.04.2013)
NUMARASI : 2013/39-2013/114
Taraflar arasında görülen Tüketici Hakem Heyeti Kararınan itiraz davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Reyhanlı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından davalı tüketicinin ödemiş olduğu bir kısım bedellerin tüketiciye iadesine karar verildiğini verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, zira tüketicilerden tahsil edilen fatura kalemlerinin nelerden ibaret olduğunun ve ne şekilde hesaplanacağının Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından belirlendiğini, hal böyle olunca vekili bulunduğu kurumun fatura kalemlerinin tüketiciden tahsil edilip edilemeyeceği noktasında bir takdir hakkının bulunmadığını, Elektrik Piyasası Kanununun 12.maddesi gereğince Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından alınan bütün kararlara karşı açılan iptal davalarının ilk derece mahkemesi olarak Danıştay"da görüleceğini belirterek, Hakem Heyeti kararına itiraz etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacı kurumun itirazlarının yerinde olmadığını, şikayete konu bedellerin iadesine ilişkin emsal kararın Yargıtay tarafından onandığını savunarak, açılan davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; dosyanın incelenmesinde kararın 24/12/2012 tarihinde TEDAŞ görevlisi H.De. imzasına tebliğ edildiği, 4077 sayılı kanunun 22/5.maddesi gereğince öngörülen 15 günlük hak düşürücü itiraz süresinin 08/01/2013 günü mesai saati bitiminde sona erdiği bu tarihten sonra 09/01/2013 günü eldeki davanın ikame edildiği anlaşılmakla hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine kesin olarak karar verilmiş olup, davacı tarafın temyizi üzerine 09.04.2013 tarihli ek karar ile kararın kesin olarak verildiğinden bahisle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından bu kerre ek karar temyiz edilmektedir.
Uyuşmazlık; yerel mahkeme kararının kesin olup olmadığı, varılacak sonuca göre davacı tarafa yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tüketici Abdulgaffur Turan tarafından 2010/Nisan ayından itibaren Tedaş"a ödenen faturalarda tahakkuk ettirilen iletim bedeli, kayıp bedeli, PSH bedeli, PSH sayaç bedeli ve dağıtım bedelleri toplamı olan 608,73 TL"nin tarafına iadesi için Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvurmuştur. Reyhanlı Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti 24/12/2012 tarih 392 sayılı kararı ile; TEDAŞ"ın savunması yerinde görülmeyerek 608,73 TL"nin iptal edilerek tüketiciye iadesine, tüketici ile aralarında 4077 sayılı yasanın öngördüğü şekil ve şartlara uygun bir sözleşme imzalanıncaya kadar bir daha tahakkuk ettirilmemesine karar verilmiştir.
Davaya konu iletim bedeli, kayıp bedeli, PSH bedeli, PSH sayaç bedeli ve dağıtım bedelleri miktar itibariyle karar tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22.maddesinde ve HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırının altında bulunmakta ise de; iletim bedeli, kayıp bedeli, PSH bedeli, PSH sayaç bedeli ve dağıtım bedellerinin alınıp alınmaması hususunda verilen hükmün salt alınan bu bedele münhasır olmayıp, sonraki faturaların düzenleme biçimine de etkisi olacağı, bir başka deyişle kararın ard etkisinin bulunduğu ve bu yöndeki talebinde devamlılık arz eden bir isteme ilişkin olduğu kuşkusuzdur.
Bu itibarla, iletim bedeli, kayıp/kaçak bedeli, PSH bedeli, PSH sayaç bedeli ve dağıtım bedellerinin yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun olduğu yönünde tespit istemini de içeren böyle bir davada verilen karar, konu ile ilgili mevzuat hükümlerinin ileriye dönük uygulanıp uygulanmaması yönünde de sonuç doğuracağından, temyiz incelemesinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22.maddesi ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427.maddesinde belirtilen kesinlik sınırının gözetilmemesi gerektiğine; dolayısıyla bu davanın miktar ve değerine bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğuna oybirliğiyle karar verilmiştir.
Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 13/05/2009 günlü ve 2009/13-122 E.-2009/189 K., 13/10/2010 günlü 2010/13-406 E.-2010/503 K.sayılı kararlarında da aynı hususlara değinilmiştir.
Bu nedenle kararın kesin olduğundan bahisle temyiz dilekçesinin reddine dair mahkemece verilen ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesinin incelemesine geçildi:
Davacı tarafın husumet itirazı tetkik edilecek olursa; somut olayda davalı tarafından, 2010/Nisan ayından itibaren Tedaş"a ödenen faturalarda tahakkuk ettirilen iletim bedeli, kayıp/kaçak bedeli, PSH bedeli, PSH sayaç bedeli ve dağıtım bedelleri toplamı olan 608,73 TL"nin tarafına iadesi için Reyhanlı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına müracaat ettiği mezkûr hakem Heyetinin 24/12/2012 tarihli ve 392 sayılı kararı ile Tedaş"ın savunmasının yerinde görülmemesi ve Tedaş tarafından sözleşme ibraz edilmemesi gerekçe gösterilerek talebin kabulü ile itiraz konusu bedellerin tüketiciye iadesine ve bir daha tahakkuk ettirilmemesine karar verildiği; bu kararın Reyhan İlçe İşletme Şefliğinde görevli Haşim Demir"e 24.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği bilahare davacı vekili tarafından 09.01.2013 tarihinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Tedaş’a bağlı elektrik dağıtım müessese müdürlükleri özelleştirme kapsamında tüzel kişilikleri kaldırılarak ayrı tüzel kişilikleri bulunan dağıtım şirketlerine dönüştürülmüştür. Bu kapsamda Tedaş Reyhanlı İlçe İşletme Şefliğinin ve Elektrik Dağıtım Müessese Müdürlüğü’nün de Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.’ne dönüştüğü gözönüne alınarak, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.’ne gönderilmesi gerekmektedir.
Hal böyle olunca mahkemece, davacı tarafın hakem heyeti kararını öğrenme tarihinin esas alınarak hüküm tesis edilmesi gerekirken, usulsüz tebligat dikkate alınarak 4077 sayılı kanunun 22/5 maddesi gereğince öngörülen 15 günlük hak düşürücü itiraz süresi sona erdikten sonra eldeki davanın ikame edildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.