3. Hukuk Dairesi 2014/6651 E. , 2014/12649 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 23. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2011
NUMARASI : 2010/1256-2011/1280
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde-özetle-; davalının 292069 2 nolu sözleşme ile idarelerinin su abonesi olduğunu, föy tarihi itibariyle 0,35 YTL açma/kapama, 760,95 YTL su bedeli, 6.234,64 YTL gecikme cezası ve 24,24 YTL teminat olmak üzere toplam 7.020,18 YTL borcu ödemediğini, davalının dava konusu sözleşmenin tarafı olduğundan, söz konusu mahalde kendisini fiilen su kullanmamış olsa dahi kullanılan suyun bedelinden mes’ul olduğunu belirterek, 7.020,18 YTL alacaklarının, asıl alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle tahsiline, karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde-özetle-; davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davanın S.. T.. Feyzi Akkaya Holding A.Ş"ye yöneltilmesinin mümkün olamayacağını, iddia edilen alacağın neden kaynaklandığının da açıkça izah edilmediğini, şirket kayıtlarında bahsedildiği şekilde bir sözleşmenin söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; uyuşmazlığının çözümü için bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, toplam 6.822,59 TL alacağın ve asıl alacak olan 760,95 TL"ye dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesinin yapıldığı Yargıtay 19.Hukuk Dairesi"nce; davalının ne şekilde abone olduğunu hususunun dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığını, mahkemece davalının ne şekilde abone olduğu, abonelik tesis edildiği iddia edilen yerin ne suretle davalı tarafından kullanıldığı yada kullandırıldığı hususları üzerinde durularak tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; davacı idareden davalının aboneliğine ilişkin tüm bilgi ve belgenin dosyaya ibrazı talep edilmiş, davacı tarafından sunulan 24/01/2011 tarihli yazı ile "S.. T..-Fevzi Akkaya Holding A.Ş ( STFA) T.C Karayolları 17. Bölge Müdürlüğü uhdesinde Yeni Galata Köprüsü ve Eminönü ile Karaköy Meydanları yapım işi kapsamında 1986 -1987 yıllarında Haliç yolu iskelesi ile zindanhanı arasındaki sahaya şantiyesini kurduğunu ve idarenin IC 292069-2 nolu aylıkçı grubunda su abonesi olduğunu, idarenin bilgisayar kayıtlarında IC 292069-2 nolu aboneliğin tesis edildiği adresin Nişanca Mah. Defterdar Cad. Eyüp olarak görünsede asıl olan S.. T..-Fevzi Akkaya Holding A.Ş (STFA)"nin inşaat şantiyesinin bulunduğu yerin Haliç Yolcu iskelesi ile zindanhanı arasındaki saha olduğunu, söz konusu yerin Eminönü/Fatih ilçesi hudutlarında kaldığı, ancak 25 yıl öncesine ait IC 292069-2 nolu aboneliğe ilişkin defter kayıtlarının arşivlerinde bulunamadığına dair bilgi verildiği ayrıca S.. T..- Fevzi Akkaya Holding A.Ş( STFA) ait IC 292069-2 nolu aboneliğe ilişkin 1993 senesinin 4. ve 5. aylarına ait su faturaların idareye ödendiğinin bildirildiği görülmüştür.
Hal böyle olunca mahkemece; davacı idarenin, davalının Yeni Galata Köprüsü ve Eminönü ile Karaköy Meydanları yapım işi kapsamında 1986-1987 yıllarında Haliç yolu iskelesi ile zindanhanı arasındaki sahaya şantiyesini kurduğunu ve idarenin IC 292069-2 nolu aylıkçı grubunda su abonesi olduğu, bu aboneliğe ilişkin 1993 senesinin 4. ve 5. aylarına ait su faturalarının davalı tarafından idareye ödendiği, sunulan belge ve idarenin abonenin bilgi sistemi bilgisayar kayıtları ile ispatlandığından, davacının su aboneliğinden kaynaklanan alacak talebine yönelik davanın kabulü cihetine gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.