Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5515
Karar No: 2014/12663
Karar Tarihi: 29.09.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/5515 Esas 2014/12663 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/5515 E.  ,  2014/12663 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KOCAELİ 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/12/2013
    NUMARASI : 2012/254-2013/1118

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesi ile davacı ve davalının taşınmaz satımı konusunda anlaştığını, davalının bedeli aldığı halde taşınmazın devrini gerçekleştirmediğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı olduğunu belirterek 20.000.00 TL sözleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın zamanaşımına uğradığını, devir için tapuya geldiklerinde davaya konu taşınmazın davalı adına kayıtlı olmadığının farkedildiğini, bu nedenle davacının eşi adına aynı büyüklüğe ve değere sahip olan başka bir taşınmaz devredildiğini, parayı alıp devri yapmamak gibi bir durumun olmadığını, davacının zararının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece zamanaşımı defi yerinde görülmeyerek davanın esastan reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Somut olayda davacı ve davalı arasında yapılan 07/10/2002 tarihli sözleşmede davaya konu taşınmazın davacıya satıldığı ve bedelinin alındığı belirtilmiş, aynı gün davalının davacının eşine başka bir taşınmazı resmi satış ile devrettiği anlaşılmıştır.
    Dava resmi olmayan şekilde yapılan taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan satım bedelinin tahsiline ilişkindir. Davalı sözleşmeyi ve imzayı kabul etmekle birlikte davacının eşine başka bir taşınmazın devredilmiş bulunması sebebi ile borcun ifa olduğunu belirtmiştir. Mahkemece sözleşmenin üzerinden 9 yıl 6 ay geçmiş bulunması, tanık beyanları, Ödenen bedelin 20.000.00 TL olduğunun ispat edilememesi gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
    Sözleşmeyi kabul eden ve ifa definde bulunan davalının dava konusu sözleşme sebebi ile davacının eşine tapuda başka bir taşınmazın devredilmiş olduğunu MK 6.maddesi gereğince kanıtlaması gerekir. HMK 200/2.maddesinde; "...Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakatı halinde tanık dinlenebilir." düzenlemesi yeralmaktadır. Somut olayda tanık dinlenmesi konusunda açık onay bulunmadığından her iki yanın dinlettiği tanıkların beyanları da delil olarak değerlendirilemez. Davalının cevap dilekçesinde dayandığı davacıya yemin teklif etme hakkı da değerlendirilmelidir.
    Sözleşmede satış bedelinin tamamının davalıya ödendiği belirtildiği halde ödenen bu bedelin ne kadar olduğu yazılmamıştır. Ödenen satış bedelinin miktarı konusundaki ispat külfeti ise MK 6.maddesi gereğince davacı üzerindedir.
    Mahkemece, eda defi yönünden davalıya, satış bedelinin miktarı yönünden davacıya iddiasını kanıtlama olanağı tanınarak dosyadaki delil ve belgelere göre inceleme yapılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekir iken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi