Davacı,   22.11.1994-01.10.2003 tarihleri arası SSK."lı çalışmaları dışında esnaf Bağ-kur sigortalısı olduğunun tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı ile dahili davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıtlı bulunduğu 22.11.1994-01.10.2003 tarihleri arasında aynı zamanda SSK’na tabi zorunlu sigortalı   çalışmaları bulunduğundan , SSK sigortalısı olarak çalıştığı süreler dışında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir.  
Mahkemece  davacının SSK zorunlu sigortalılığına üstünlük tanınarak davanın istek gibi kabulüne karar verilmiştir. 
Dosyadaki mevcut bilgilere göre; davacının 22.02.1988-17.10.1988 ve 31.03.1995-29.08.2003 tarihleri arasında  Bağ-Kur sigortalısı olduğu, SSK zorunlu sigortalılığının ise daha sonra 21.05.1995 tarihinden itibaren başladığı anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla Bağ-Kur sigortalılığının  daha önce başladığı açıktır. Davacı, 31.03.1995-29.08.2003 tarihleri arasında seyyar satıcılık işinden vergi dairesine kayıtlıdır. Davacının, 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi gereğince vergi kaydına göre Bağ-Kur sigortalısı olması gerektiği ve aynı Yasa"nın 25/a maddesine göre de vergi mükellefiyetini gerektiren faaliyetine son verdiği tarihe kadarda  sigortalılığının devam etmesi gerektiği açıktır.  Aynı şekilde 506 sayılı Yasa"nın 3-I/F-K maddesinde  de  kanunla kurulu sosyal güvenlik kurumlarına bağlı  bulunanların veya herhangi bir işverene hizmet akti ile bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların SSK’na tabi sigortalı olamayacakları da belirtilmiştir.  Sosyal Güvenlik Sistimimizde çifte sigortalılık yasak olduğuna göre bir kimsenin birden fazla sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olması halinde uyuşmazlık  önceden başlayıp devam edegelen sigortalılık durumuna göre   çözümlenir.
Dava konusu olayda ise davacının 31.03.1995 tarihinde başlayan Bağ-Kur   sigortalılığının  kesintisiz olarak uyuşmazlık konusu  dönemin sonuna kadar sürdüğü açıkça belli olmaktadır. Davacının her ne kadar 21.05.1995 tarihinden  itibaren SSK ‘na tabi bir işte  çalışmaya başladığı  görülmekte ise de bu  durumun önceden başlayıp devam  eden çalışmaları etkilemesi doğru değildir. Bu nedenle davacının  kesintisiz devam edegelen zorunlu Bağ-Kur sigortalılık statüsü devam  ederken başka bir sosyal güvenlik kurumuna dahil olması  mümkün   bulunmadığından   uyuşmazlık konusu dönemde tamamen Bağ-Kurlu sayılması  gerektiği ortadadır.
Mahkemece  bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın  yazılı gerekçelerle istemin kabulü   usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurumun  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.06.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi.