Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/16332
Karar No: 2007/9500
Karar Tarihi: 12.06.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/16332 Esas 2007/9500 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı işveren nezdinde 10.11.1992-31.08.2001 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme isteği kabul ederek davacının davalı işyerinde sürekli çalıştığını tespit etmiştir. Ancak davalılar, mahkeme kararını temyiz etmiştir. Temyiz incelemesi sonrasında, davalı işveren tarafından verilmeyen veya kurumca tespit edilemeyen belgeler durumunda mahkemeye başvurarak çalışmalarını ispat eden sigortalıların ilgili yasalarda öngörülen hak düşürücü süreyi dikkate alması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, davacının 1993-1995 arası çalışmalarına yönelik hak düşürücü sürenin gerçekleştiğini kabul etmiştir. Ancak 1994 ve 1995 yıllarında dönem bordrolarında hatalı sicil numarası ile bildirilen çalışmaların davacıya ait olup olmadığı belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur.
506 sayılı Kanunun 79/10 maddesi gereğince, işveren tarafından verilmeyen veya kurumca tespit edilemeyen belgeler durumunda çalışanların ilgili hak düşürücü süreyi dikkate alarak mahkemeye başvurmalar
21. Hukuk Dairesi         2006/16332 E.  ,  2007/9500 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul 6.İş Mahkemesi
    Tarih : 05.07.2006
    No : 404-534

    Davacı, davalı işveren nezdinde 10.11.1992-31.08.2001 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.  
    Davacı, 10.11.1992-30.08.2001 tarihleri arasında davalı işyerinde hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tespitini istemiştir.
    Mahkemece başka işyerinde geçen 06.05.1996-06.11.1996 tarihleri arasında kalan süre dışlanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79/10 maddesine göre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar çalıştıklarını hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 10 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür. Somut olayda, davacının davalı işyerinden 1.11.1993 tarihinde işe girişinin ve31.05.1995 tarihinde de çıkışının bildirildiği, davacının 06.05.1996 ile 06.11.1996 tarihleri arasında başka işyerinde çalışmalarının olduğu dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca da 8.6.2004 dava tarihinde 1.11.1993 tarihinden önceki çalışmaların ve davalı işyerinden ayrıldığı 31.5.1995 ile başka işyerinde işe girdiği 06.05.1996 tarihleri arasında kalan çalışmalar bakımından maddede öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda gerçekleştiği açık seçiktir.
    Öte yandan davalı işveren tarafından dosya içerisine sunulan ve kurum alındısı bulunan dönem bordrolarına göre davacının 1994 yılında 3. dönem 1995 yılında ise 1. ve 2. dönemlerde geçen çalışmalarının bildirilmekle birlikte sicil numarasının hatalı yazıldığı görülmektedir. Bu duruma göre anılan çalışmaların davacıya ait olup olmadığının belirlenmesinden sonra 1.11.1993-31.05.1995 tarihleri arasında kalan süre  bakımından bir karar verilmesi gerektiği açıktır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle 10.11.1992-01.11.1993 ve 31.5.1995-06.05.1996 tarihleri arasında kalan sürelere yönelik davanın hak düşürücü süreyle reddine karar vermek gerekirken, 1994 ve 1995yıllarında dönem bordrolarında hatalı sicil numarası ile davacı adına bildirilen çalışmaların davacıya ait olup olmadığı belirlenmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı P.A.Ş."ye iadesine, 12.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi