3. Hukuk Dairesi 2014/8020 E. , 2014/12736 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : VAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2013
NUMARASI : 2011/684-2013/526
Taraflar arasında görülen maddi-manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar vekili Av. P. K. geldi. Aleyhine temyiz olunan davacı vekili Av. Ü. A. ile Av. T. K. geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili davacının, 23.10.2011 tarihinde Van ilinde meydana gelen deprem sırasında davalılardan N.. B.."ın sahibi olduğu ve geçmişte davalı şirket tarafından Renault Bayii ve servisi olarak ticari faaliyette bulunulan binada kiracı oldukları dairede bulunduğu sırada, binanın tamamen yıkılmasıyla enkaz altına kalarak ağır yaralı olarak kurtarıldığını; binanın yıkılmasında davalıların kusurları bulunduğunu iddia ederek; davacı müvekkilinin mağduriyeti nedeniyle, iş göremezlik karşılığı olarak şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın ve ve 100.000 TL manevi tazminatın 23.10.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesi ile, maddi tazminat talebi 104.466 TL"ye çıkartılmıştır.
Davalılar, zamanaşımı definde bulunmuşlar, esası bakımından da olayda kusurlarının bulunmadığını savunup; davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; "...davalı N.. B.."ın, mülga BK"nun 58.maddesine göre sorumluluğu düşünülmüş, Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarına göre bu sorumluluğun objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan ağırlaştırılmış bir kusursuz sorumluluk hali olduğu değerlendirilmiş, ...davacının, davalı N.. B.."ın binasının yıkılmasıyla altında kalarak ağır bir şekilde yaralandığından maddi ve manevi zararların oluştuğu, oluşan zararın bilirkişi
raporuyla tespit edildiği, gerekçesiyle" davalı N.. B.. aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, 104.466,00 TL iş gücü kaybından doğan maddi tazminatın 23.10.2011 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalı N.. B.."tan tahsili ile davacıya verilmesine; davalı N.. B.. aleyhine açılan manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 20.000 TL manevi tazminatın 23.11.2011 tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalı N.. B.."tan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; davalı N.. B.. Motorlu Araçlar İnş.Pet.İth.Ltd.Şti aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının işgücü kaybı tazminatı hesaplanmasında, CS0-1980 yaşam tablosunun esas alındığı anlaşılmaktadır. Oysa, Yargıtay"ın yerleşik içtihatlarında, hesaplamada esas alınması gereken yaşam tablosunun PMF-1931 yaşam tablosu olduğu belirtilmiş ve kabul edilmiş bulunmaktadır. Mahkemece, bilirkişiden bu doğrultuda ek rapor alınıp, sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı hüküm verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Öte yandan BK"nun 43/1(TBK 51/1) maddesine göre " Hakim, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın suretini ve şumülünün derecesine tayin eyler."
Davacının, oluşan zararı, deprem nedeniyle kiracı olarak bulunduğu binanın yıkılması sonucu doğmuştur. Depremin mücbir sebep olarak kabul edilip, zararla illiyet bağını kestiği kabul edilemez ise de; ne zaman ve hangi büyüklükte olacağı öngörülemeyen ve sonucu gerçekleştiğinde büyük bir yıkıma sebebiyet veren, bölgede herkesi etkileyen en büyük doğal afet olduğu da kabul edilmek zorundadır. Ayrıca, bölgenin birinci derecede deprem kuşağında yer aldığı ve oluşan depremin şiddet büyüklüğü de gözden kaçırılmamalıdır. O halde, mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenen tazminat miktarından adalete uygun bir hakkaniyet indirimi yapılması da gereklidir. Bu hususta bir değerlendirme yapılmamış olması da doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalılar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.