Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6798
Karar No: 2021/9040
Karar Tarihi: 23.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6798 Esas 2021/9040 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/6798 E.  ,  2021/9040 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ)MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; Toyota Corolla Advance 1.6 Benzin/Lpg marka ve modelli sıfır km otomobili 10/12/2014 tarihinde bedelini peşin ödemek suretiyle davalı ....den satın aldığını, ... Toyota Plaza Göçmentürk yetkili servisinde araçta devamlı seyreden teknik arızadan dolayı dört kez iş emri açtırdığını, aracın arka fren merkezlerine bağlı bir çok parçanın değiştirildiğini tespit ettiğini ileri sürerek; araç satış bedeli ve araç için harcanan masraflar toplamı olan 66.377 TL"nin ihtar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, 17/10/2015 - 24/11/2015 tarihleri arasında eksik düzenlenen iş emirleri nedeniyle kendisinin, ailesinin ve üçüncü şahısların can ve mal güvenliğinin tehlikeye atılmasından dolayı 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece; aktif husumet yokluğundan davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 27/04/2017 tarihli ve 2017/4170 Esas 2017/5296 Karar sayılı kararıyla; aracın malikinin dava tarihi itibariyle davacı olduğu ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyan mahkemece; davacı tarafından aracın misli ile değiştirilmesi istenilmiş ise de; araç bedeli karşısında ayıp bedelinin cüz"iliği dikkate alındığında bu istemin iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı, dengesizliğe neden olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin reddine, dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle 3.498,15 TL bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ne var ki, tüketici bu hakkını kullanırken objektif iyiniyet kuralları içerisinde hareket etmek zorundadır. 6502 sayılı Yasa 11/3. maddesinde "Ücretsiz onarım veya ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır." düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı Yasanın 83/1. maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda hüküm bulunmayan hållerde genel hükümlerin uygulanacağı düzenlemesi yapılmış olup, bu düzenleme ile paralel mahiyette olan Türk Borçlar Kanunu"nun 227/4. maddesi hükmü ile de sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir." düzenlemesi kanun koyucu tarafından öngörülmüş olup, birbirini tamamlayan bu iki hüküm ile kanun koyucu temel hukuk prensibi olarak iyiniyet kurallarının hayata geçirilmesini hedeflemekte ve her ne kadar seçimlik yasa ile sayılmış ve bu seçimlik hakların içerisinde herhangi birini tercih etme bakımından tüketici serbest bırakılmış ise de, bunun sınırı olarak iyiniyet kuralları ve tarafların hak ve menfaatler dengesi nazara alınmak suretiyle sözleşmenin ayakta tutulması sağlanırken varlığı tespit ve kabul edilen ayıp nedeniyle tüketicinin bir kayıp veya zarara uğramasının da önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Başka bir ifade ile, her iki düzenlemede de esas olarak, kullanılan seçimlik hakkın ortaya çıkaracağı sonucun karşı taraf için orantısızlık yaratması ve durumun bunu haklı göstermemesi gibi özünde Türk Hukuk sisteminin temelini oluşturan hakkaniyet ilkesine dayanmakta olup; somut olayın yapısı ve bu ilkenin uygulanırlığı noktasında takdir hakkını da hakime yüklemiştir. Bu açıklamalar ışığında somut olayda; davacı, dava konusu araçta gizli ayıp olduğunu, araç satış bedeli ile araç için harcanan masrafların toplamı olan 66.377 TL (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) ile 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece ayıbın gizli olup olmadığı, kullanıcı hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususlarında bilirkişilerden rapor aldırılmış, bilirkişi heyeti her bir arıza ve giderimi bakımından inceleme yaparak hazırladıkları raporlarında; davacı tarafın balata, fren şikayetleri üzerine 27/12/2014- 09/01/2015- 06/07/2015- 23/07/2015- 17/10/2015- 06/11/2015- 13/11/2015- 30/11/2015 tarihlerinde iş emirlerinin açıldığı, yetkili servis tarafından arızalara ilişkin işlemler yapıldığını belirterek; araçtaki arızaların kullanım ile ortaya çıkabilen gizli ayıp olduğu ve bu gizli ayıbın kullanıcının ve diğer kişilerin güvenliğini etkileyecek ve yaşamsal tehlikeye de sebebiyet verebilecek boyutta olduğunu bildirmiştir.
    Bu durumda, dava konusu araçta, imalattan kaynaklı gizli ayıbın var olduğu, esasen mahkemenin de kabulündedir. Ne var ki, araçtaki bu ayıbın yetkili servis tarafından bir çok kez giderilmeye çalışıldığı, bu hususta araca bir çok işlem yapıldığı, bilirkişi raporunda ayıbın yaşamsal tehlikeye sebep olacak nitelikte olduğunun belirtildiği nazara alındığında, davacının araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamadığı, diğer bir anlatımla davacının diğer seçimlik haklarını kullanma koşulları oluşmuştur.
    Bu durumda mahkemece; yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri çerçevesinde taleple bağlı kalınarak, davacının kanundan kaynaklanan diğer seçimlik haklarını kullanabileceği gözetilerek buna göre değerlendirme yapılıp sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK"nın 428. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük sürede karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi