Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14053
Karar No: 2014/12755
Karar Tarihi: 30.09.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/14053 Esas 2014/12755 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/14053 E.  ,  2014/12755 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANDIRIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/02/2014
    NUMARASI : 2013/56-2014/31

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların murisi olan M. D."ın, davalılar ile davacıların ortak murisinden davalılara intikal eden taşınmaz hisselerini haricen 1962 ve 1963 tarihli satış senetleri ile satın aldığını, satıma konu taşınmazların tüm satış bedellerinin davalılara ödenmiş olmasına rağmen tapuda devrin gerçekleştirilmediğini ve davacılar tarafından açılan tapu iptal davasının da reddine karar verildiğini ileri sürerek, davalı tarafa ödenen paranın günümüze uyarlanması neticesinde şimdilik 15.000 TL"nin davalı E."den, 15.000 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte diğer davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, dava konusu taşınmazın satışına ilişkin yapılan senetlerin geçersiz olduğunu, davacılar tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilip bu kararın kesinleşmesi nedeniyle kesin hüküm oluşturduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, denkleştirici adalet ilkesi gereğince, satış senedinde gösterilen ve davalılara ödenen bedellerin dava tarihi itibariyle ulaşacağı değerin tespiti hususunda alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, 2.340,54 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı M. ve N."den, 3.483,61 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı E.. K.."dan tahsiline karar verilmiş; hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine; Dairemizin, 2012/18269 Esas - 2012/22862 Karar sayılı ilamı ile;
    "1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre,
    davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Taraflar arasındaki satım sözleşmesine Konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (MK.705, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri). O nedenle; geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz..... Dosya kapsamından; davalılardan Elife"nin, ortak muristen kendisine intikal eden 23/40 hissesini 07.08.1963 tarihli senet ile davacıların ortak murisi M."ya 600,000.000 TL bedelle sattığı, tarafların ortak murisi Durdu Dalkıran"dan kızı F."ya intikal eden hissenin de, F."nın ölümünden sonra eşi Halil İbrahim tarafından kendisine asaleten çocuklarına velayeten 24.12.1962 tarihli senet ile davacıların ortak murisi Mustafa"ya 400,000.000 TL bedelle satıldığı ve satış bedellerinin ödendiği, davacılar tarafından davalılar aleyhine 24.10.2003 tarihinde tapu iptal ve tescil davası açıldığı, mahkemece davanın reddine karar verildiği ve kararın 28.11.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Taraflar arasındaki sözleşme mahkemenin de kabulünde olduğu gibi geçersiz olup, davacı ödediği bedelin akdin ifasının imkânsız hale geldiği tarihteki ulaştığı değeri isteme hakkına sahiptir. Davacılar tarafından davalılar aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarih olan 28.11.2007 tarihi akdin ifasının imkânsız hale geldiği tarih olup davacılar ödedikleri bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca 28.11.2007 tarihindeki ulaştığı değeri isteme hakkına sahiptir.
    Bu durumda; mahkemece yapılacak iş; davacı tarafından ödenen satış bedelinin, ödeme tarihinden itibaren ifanın imkansız hale geldiği tarihe (tapu iptal ve tescil davasının kesinleşme tarihi) kadarki çeşitli ekonomik etkenlerin (enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar vs.) ortalamaları alınmak suretiyle ulaşacağı alım gücü, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar altında ve gerektiğinde bu konuda uzman bilirkişi veya kurulundan nedenlerini açıklayıcı taraf, hakim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak belirlenmeli, bu yolla belirlenecek miktara istemle de bağlı kalınarak hükmedilmelidir. Mahkemece; açıklanan hususlar gözardı edilerek yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir, gerekçesiyle" mahkemenin kararı bozulmuştur.
    Mahkemece; bozmaya uyularak, yeniden yapılan yargılama sonucunda; bilirkişi raporu doğrultusunda, davacıların davasının kısmen kabulü ile, 602,70 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar M.. G.. ve N.. Ç.."den alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; 869,75 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı E.. K.."dan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyulmakla birlikte, bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Zira, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacıların taşınmaz için ödedikleri paranın, denkleştirici adalet ilkesi uyarınca (ifanın imkansız hale geldiği tarihteki ulaştığı alım gücüne) güncellemesi yapılırken, en önemli ekonomik etkenlerden faiz getirisi ortalamaya katılmamıştır. Bundan ayrı, hesaplamada(eski TL) ve (yeni TL) birbirine karıştırılmış, sözleşme tarihinde döviz kuru 9 TL(eski 9.000.000 TL) olarak esas alındığı halde dayanağı belgelendirilmemiştir. Yetersiz ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi