MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/05/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 27/08/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, ..."na bağlı hastanelerde yaşanan eksiklik ve aksaklıklardan dolayı yaşandığı ileri sürülen mağduriyetten dolayı talep edilen manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, iki haftalık kesin süre içerisinde harç ve gider avansı yatırılmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacının davasını açarken mahkeme harç ve gider avansını yatırmayacağını beyan ederek dava dilekçesinin ısrarla tevzi edilmesini istediği, davacıya harç ve gider avansını yatırması gerektiğinin izah edilmesine rağmen yine de dava dilekçesinin tevziye alınmasını talep ettiği, bundan dolayı harç ve gider avansı alınmaksızın dava dilekçesinin tevzi işleminin yapılmak zorunda kalındığı belirtilerek 25/05/2012 tarihli tutanak tanzim edildiği, daha sonra harç ve gider avansı toplamı olan 949,65 TL"nin iki haftalık kesin süre içerisinde yatırılması aksi halde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddedileceği hususundaki muhtıranın davacıya tebliğ edildiği, buna rağmen masrafın yatırılmadığı, davacının bu defa adli yardım talebinde bulunduğu, bu talebinin de mahkemece 20/7/2012 tarihli ara karar ile reddedildiği, ardından harç ve gider avansının iki haftalık kesin süre içerisinde yatırılması gerektiği hususunda çıkarılan ikinci muhtıranın davacıya tebliğ edilmesine rağmen davacının yine masraf yatırmadığı, bunun üzerine mahkemece HMK"nun 114 ve 115. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından temyiz edilmesine rağmen bu sefer de temyiz harcının yatırılmadığı, temyiz harç ve giderlerinin yatırılması için davacıya çıkartılan muhtıra tebliğine rağmen bu masrafın da yatırılmadığı anlaşılmaktadır.
01/10/2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nun 120. maddesi "Davacı, yargılama harçları ile her yıl.... Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığı dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir" biçiminde düzenlenmiş, kanunun 114/g maddesinde gider avansının dava şartı olduğu belirtilmiştir.
Şu halde, davacının hem harç hem de gider avansı yatırmadan açtığı davada, kendisine yapılan usulüne uygun ihtaratlara rağmen masraf yatırmadığı anlaşıldığından, mahkemece davanın HMK"nun 114 ve 115. maddeleri uyarınca usulden reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacının temyiz istemine gelince; davacı, temyiz harç ve giderleri yatırmaksızın gerekçeli karara yönelik temyiz isteminde bulunmuş, temyiz harç ve giderlerinin yatırılması gerektiği hususundaki muhtıra tebliği üzerine masraf yatırmadan temyiz isteminin gerekçeli karara değil, adli yardım isteminin reddine dair ara karara yönelik olduğunu beyan etmiştir. Ne var ki, hem temyiz harcı yatırılmadığından hem de adli yardım talebinin reddine dair ara kararın temyizi mümkün olmadığından, davacının kabule şayan olmayan dilekçesinin reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.