Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16991
Karar No: 2017/6643
Karar Tarihi: 21.11.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/16991 Esas 2017/6643 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/16991 E.  ,  2017/6643 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVALARDA DAVALI : ...

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ... vekili tarafından süresinde, davalı vekili tarafından ise yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 21.11.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ve vekili Avukat ..., Avukat Ayça Geçtogan ile diğer temyiz eden davacı ... ve vekili Avukat ... ..., Avukat ... ..., Avukat ..., temyiz edilen davacı ... vasisi ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Asıl ve birleştirilen davalar, mirasta iade isteklerine ilişkindir.
    Asıl davada davacı, mirasbırakanı İskender’in verdiği vekaletname ile ölümünden sonra banka hesaplarındaki paraların davalı oğlu İsfendiyar tarafından şahsi hesabına geçirildiğini, davalının amacının terekeden mal kaçırmak olduğunu ileri sürerek, terekeden kaçırılan miktarın tespitini ve miras payına düşen miktarın en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Birleştirilen davada davacı, asıl davadaki iddiaları tekrarlayarak, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 500.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile mirasın denkleştirilmesini, ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 674. maddesi uyarınca 100.000,00 TL tazminatın davalıdan alınmasını, denkleştirilecek paya murisin ölüm tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istemiş, yargılama sırasında ıslah ile denkleştirme miktarını 5.000.000,00 TL ye çıkarmıştır.
    Asıl ve birleştirilen davalarda davalı, davaların hak düşürücü veya zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, aynı iddialar ile ilgili daha önce terekenin tespiti ve mirasta istihkak istemli davaların açıldığını, bu davalar sırasında mal varlığının tespitinin ve paylaştırmasının yapıldığını, bu durumun davacıların da kabulünde olduğunu, öte yandan iddiaların yersiz olduğunu, muris tarafından verilmiş bir vekaletname ile para transferi yapmadığını, kendisine ait hesapların da muris tarafından yönetildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; davacı, dava dilekçesinde davanın dayanağını oluşturan tüm olayları (vakıaları) bildirmekle yükümlüdür (6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 119/1-e). Aynı Kanunun 25. 26. ve 31. maddelerinin buyurucu nitelikteki hükümlerinde belirtildiği üzere Hâkim kanunda gösterilen istisnalar dışında, davanın sınırlarını çizen bu olaylarla bağlı olup, bunlar dışına çıkamaz ve inceleme yapıp karar veremez. Ancak, davada ileri sürülen olaylar belirsiz (müphem) veya çelişkili ise, belirsiz veya çelişkili gördüğü iddia veya sebepler (vakıalar) hakkında açıklama isteyebilir.
    Öte yandan, hâkim yukarıda değinildiği gibi davacının bildirdiği maddi olaylar ve son istekle bağlı ise de, HMK"nin 33.maddesi uyarınca ileri sürülen maddi olaylarda hangi hukuki sebebe göre karar vereceğini tayin ve takdir etmek durumundadır. Başka bir anlatımla, maddi olgu ve olayları (vakıaları) bildirmek yanlara, bildirilen bu olay ve olgulara göre hukuki nitelendirmeyi yapmak, uyuşmazlığı çözüme ulaştıracak kanun hükmünü bulup uygulamak hakime aittir. Öyle ki, hukuki sebep yanlış gösterilmiş veya hiç gösterilmemiş olsa dahi hakim tarafından en uygun hukuki sebebin bulunması ve ona göre karar verilmesi gerekir.
    Bilindiği gibi, 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında kanunun 17.maddesine göre mirasçılık ve mirasın geçişi mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Mirasbırakan 03.08.2001 tarihinde öldüğüne göre olayda 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin uygulanmasının gerektiği açıktır.
    Somut olayda iddiaların ileri sürülüş biçimi ve tüm dosya içeriğine göre; asıl ve birleştirilen davaların 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 603.maddesine dayalı mirasta iade isteğine ilişkin olduğu açıktır.
    Ne var ki, mahkemece eldeki davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı alacak isteğine ilişkin olduğu belirtilerek sonuca gidildiği anlaşılmıştır.
    Bilindiği üzere, 01.04.1974 tarih, ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanabilmesi için resmi şekilde devredilen bir taşınmazın varlığının gerektiği tartışmasızdır. Eldeki davada ise, devredilen ve dava konusu edilen bir taşınmaz bulunmamaktadır. O halde, somut olayda davanın muris muvazaası olarak nitelendirilemeyeceği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, asıl ve birleştirilen davaların 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 603. maddesine dayalı mirasta iade isteğine ilişkin olduğu gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken hukuki nitelendirmenin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edenler vekilleri için 1.480.00.-"er TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi