Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14019
Karar No: 2017/9750

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/14019 Esas 2017/9750 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/14019 E.  ,  2017/9750 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 108 ada 1 parsel sayılı 859.708,79 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesiz olarak orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... 20.09.2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre ... Köyünde yapılan kadastro çalışmalarında, orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilen 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescili isteminde bulunmuştur.
    Mahkemece; 108 ada 1 nolu parselin içinde kalan ve teknik bilirkişinin 02/10/2014 havale tarihli raporuna ekli krokide (C) harfi ile gösterilen 36893.32 m2"lik kısmın, (E) harfiyle gösterilen 636,73 m2"lik kısmın, (F) harfiyle gösterilen 15424,66 m2"lik kısmın, orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekillerince esasa yönelik temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
    Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; mahkemece 29.09.2014 tarihinde yapılan keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporlarına göre, çekişmeli 108 ada 1 nolu orman parselinin içinde kalan ve kadastro bilirkişisinin 02/10/2014 havale tarihli raporuna ekli krokide (C), (E) ve (F) harfiyle gösterilen toplamda 52.954,71 m2"lik kısımların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmişse de karara esas alınan 20.10.2014 havale tarihli ziraatçi bilirkişisine ait raporun açıklama bölümünde taşınmazın (C), (E) ve (F) ile gösterilen kısımlarının halihazırda tarımsal faaliyette kullanılmadığı, arazilerin yüzeyinin iş makineleriyle temizlendiği, ancak (C) ve (F) harfi ile gösterilen kısımların kadastro bilirkişisi raporuna ekli kroki-2 de taralı olarak gösterilmesi istenen kısımları üzerinde, geçen üretim döneminden kalan buğday anızlarının olduğu ve bu kısımların tarımsal faaliyette kullanıldığı belirtilmişken, raporun sonuç kısmında E harfi ile gösterilen kısım üzerinde taralı bölüm bulunmadığı halde, (C), (E) ve (F) harfli kısımların taralı bölümlerinin uzun zamandır tarımsal faaliyette kullanıldığının yazılmış olması ayrıca anılan raporda davacının taşınmazları kaç yıldır kullandığına ilişkin sürelerden bahsedilmemiş olması, raporu eksik ve çelişkili hale getirmiş olup, bu çelişkiler giderilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Yine orman bilirkişi raporunda taşınmazın eski tarihli hava fotoğraflarında açıklık alanda kaldığı tespit edildiği yazılmışsa da, eski tarihli belgeler (1956 tarihli memleket haritası ile 1956 ve 1973 tarihli hava fotoğrafları ) dosya arasına alınmamış, çekişmeli taşınmazın komşularıyla birlikte kadastro paftasındaki yerinin bu belgelerde nasıl göründüğü denetime olanak verecek şekilde uygun çakıştırma yönetmiyle gösterilmemiştir.
    Ayrıca davacı yönünden 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yeralan kısıtlamalar ile aynı yasanın 3/7/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak araştırma yapılıp sonucunun gözetilmesi gerekmekte olup, somut olayda davacı ..."in zilyetlik iddiasıyla kadastro tespitine itiraz davası açtığı mahkemece davacı adına, toplam 52.945,71 m2 yüzölçümlü taşınmazın tesciline ilişkin hüküm kurulduğu görülmekle, Dairemizin 18.02.2016 tarihli iade kararı neticesinde aynı kadastro çalışma alanı içerisinde davacı adına senetsizden tespit edilen taşınmazların toplam yüzölçümünün ise 85.335,71 m2 olduğu ayrıca davacı tarafından asliye hukuk mahkemesinde zilyetlik iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin dava dosyalarının da olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davacı adına senetsizden tespit yapılan tüm taşınmazlar ile eldeki dava ve davacı tarafından devam eden davalar dikkate alınarak sulu toprakta 40, kuru toprakta ise 100 dönüme kadar taşınmaz mal iktisap edebileceği gözetilerek ve davacı tarafa tercih hakkı hatırlatılarak, Kanunun 14. maddesinde öngörülen miktar kısıtlamasına uygun olarak belirlenecek taşınmaz ya da taşınmaz bölümleri belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulamaması da usul ve kanuna aykırıdır.
    Bu nedenle mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tesbit tutanak örnekleri ve tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile davalı iseler dava dosyaları, yine yöreye ait en eski tarihli haritalar ile 1985-1990 yıllara ait stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, orman kadastrosuna ait tutanak ve haritası bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi veya fen elemanı ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/6/2005 tarihli ve 2005/9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği (BÖHHBÜY) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumunu, hava fotoğrafları ve memleket haritalarındaki görünümünün ve bitki örtüsünün ne olduğunu ve kadastro tespit tarihinden 20 yıl öncesinde kullanım olup olmadığını ve sonrasındaki kullanım durumunu açıklayacakları, bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir ve topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve arazide de klizimetre ile ölçüm yaparak taşınmazın gerçek eğim durumunu belirleyecekleri rapor alınmalı, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, keşif sırasında taşınmazın çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmaz fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı, yukarıda açıklanan yönteme göre yapılacak araştırma sonunda, parselin orman olmadığı ve zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu anlaşılırsa, bu defa Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, Tapu ve ilgili Kadastro Müdürlüklerinden ve yine, davacı yanında, murisler ve mirasçıları yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak, gerektiğinde tespit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı, aynı kanunun 3/7/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21.11.2017 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi