20. Hukuk Dairesi 2016/14490 E. , 2017/9753 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, 11/04/2011 havale tarihli dilekçesinde; ...ilçesi, ...köyünde bulunan, dilekçelerinde sınırlarını bildirdikleri kadastroda taşlık olması nedene ile tescil harici bırakılan yerin, 20 yıldır davacının zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla, taşınmazın müvekkili adına tescili istemiyle dava açmış, davalı Hazine vekili 18/10/2013 tarihli 13. duruşmada taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine, 11/03/2011 tarihli orman bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 65.141,50m2"lik yerin orman vasfıyla Hazine adına, (B1) ile gösterilen 6802,25m2 ve (B2) ile gösterilen 20830,40m2"lik yerlerin son parsel numarası ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanununun 713. maddesi uyarınca kadastro sırasında tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1973 yılında tamamlanan tapulama çalışmaları vardır.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 25. maddesi hükmünde kadastro mahkemelerinin görevleri genel olarak sayılmış, kadastro mahkemelerinin taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara, sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakacağı, zaman bakımından görev ve yetkileri belirleyen 26. maddesi hükmünde de kadastro mahkemelerinin 10. maddeye göre kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davaları, 11. maddede belirtilen askı ilanı içinde açılan davaları, mahalli hukuk mahkemelerinden 27. madde uyarınca kadastro mahkemesine devredilen dava ve dosyaları, kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tespitten önceki haklara dayanarak asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları inceleyip karara bağlayacağı açıklanmıştır. Aynı Kanunun 5. maddesi hükmünde ise kadastro müdürünün çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk mahkemesinde bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla, hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini alacağı ve bunları çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi, harita ve diğer belge örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenliğine vereceği, listenin müdür tarafından alınmasından sonra o çalışma alanında bulunan taşınmaz mallar hakkında mahalli hukuk mahkemelerine açılan davaların da derhal kadastro müdürüne bildirileceği, bu halde de kadastro müdürünün yukarıdaki fıkra hükmü uyarınca işlem yapacağı, kadastro müdürünün bu listedeki davalı taşınmaz malların tespiti yapıldıktan sonra bunlarla ilgili tutanakları bir hafta içindekadastro mahkemesine göndereceği ve durumdan listenin alındığı mahalli mahkemeyi haberdar edeceği, 27. maddesi hükmünde mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve davalara ait dosyaların mahkemesine resen devrolunacağı, müracaata kalmış davaların yenilenmesi halinde de yukarıdaki hükmün uygulanacağı, kadastro hakiminin, devredilen bu dava dosyaları ile beşinci madde gereğince müdür tarafından gönderilen kadastro tutanaklarını birleştirerek 11. maddede yazılı şekle uygun olarak askı ilanını yaptıracağı, ilan süresi bitmeden duruşmaya başlanamayacağı, henüz kesinleşmemiş olan davalara, kaldıkları noktadan bu kanunda öngörülen esas ve usul dairesinde devam olunacağı, 28. maddesi hükmünde kadastro hakiminin askı süresi içinde açılacak davalar ve kadastro müdürü tarafından mahkemeye tevdi olunacak taşınmaz mallara ait kadastro tutanakları ve mahalli hukuk mahkemelerinden devredilen işler hakkında dava dosyası açacağı, 30. maddesi hükmünde de kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde hakimin resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlü olduğu açıklanmıştır.
Açıklanan bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde genel mahkemelerde askı ilan süresinden önce açılan ve kadastro mahkemesine aktarılması gereken davaların da kadastro mahkemelerinde görülmesi zorunludur. Kadastro tutanağının düzenlenmesi ile birlikte genel mahkemelerin bu taşınmazlara ilişkin olarak açılmış aktarılması gereken davalara bakma görevi sona erer.
Somut olaya gelince, temyize konu taşınmaz hakkında ...Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olan işbu tescil davası bulunmakta olup, Dairemizin 14.04.2014 tarihli iade kararı neticesinde ... Kadastro Müdürlüğünün 13.12.206 tarihli yazısı ile temyize konu taşınmazın ...mahallesi 939, 1368, 1369, 1370 ve 1371 nolu parseller içerinde kaldığı ve kadastro çalışmalarının 11.10.2016 tarihinde askı ilana çıkarıldığı anlaşılmakla, dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği görülmekle tutanak düzenlendiği anda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi sona ereceğinden dosyanın görevli Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.