Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5878
Karar No: 2014/12834
Karar Tarihi: 01.10.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/5878 Esas 2014/12834 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/5878 E.  ,  2014/12834 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 10. AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 07/11/2013
    NUMARASI : 2012/1282-2013/1486

    Taraflar arasında görülen ziynet alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, davacıya evlilik birliği içinde takılan pırlanta, inci seti, pırlanta alyans, beş taş ve tektaş yüzük ile pırlanta bileziğin ve diğer ziynet eşyalarının davacıya ait olduğunu, ziynetlerden 1 adet tek taş yüzüğün, inci setinin ve 5 taş yüzüğün kasa dışında, diğer ziynetlerin ise kasa içinde bulunduğunu ve davacı evde yokken davalı tarafından alındığını ve davacıya verilmediğini ileri sürerek, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde değeri olan 20.000,00 TL"nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir
    Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür.
    Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
    Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir.
    Somut olayda, davacı ziynet eşyalarının davalı tarafından evde bulunan kasaya konulduğunu, kasa anahtarının sadece davalıda olduğunu, evde bulunmadığı sırada kasanın davalı tarafından açılarak ziynetlerin alındığını, davalı ise kasa anahtarının hem kendisinde hem de davacı da olduğunu, evi terkederken kendisinde bulunan kasa anahtarını da eve bırakarak evden ayrıldığını, ziynetlerin davacıda olduğunu ileri sürmektedir.
    Yargılama sırasında dinlenen ve davacının annesi olan tanık Mükerrem düğünde takılan ziynetlerin davalı tarafından evde bulunan kasaya konulduğunu, davalıdan kasa anahtarından bir tane de davacıya yaptırmasını istediklerini ancak davalı Can"ın yaptırmadığını, davalının annesi Birnur"un kendisi evden ayrılırken kasanın iki anahtarını da oğluna verdiğini, kasanın anahtarlarının kimde durduğunu bilmediğini beyan etmesi karşısında, sadece duyuma dayalı olarak beyanda bulunan davalı tanığı Nilüfer"in kasanın anahtarının Can ve Işıl"da durduğuna ilişkin beyanına itibar edilerek, tanık beyanları arasında çelişki olduğunun düşünülmesi hatalı bulunmuştur.
    Mahkemece, 12.04.2013 tarihinde keşif yapılarak kasanın açıldığı, kasa da ziynet eşyasına rastlanmadığı tespit edilmiştir.
    Dosya kapsamından ve özellikle davalının annesinin beyanından anlaşıldığı üzere, ziynetlerin içinde bulunduğu kasa anahtarı davalıda bulunmaktadır. Davalı, evden ayrılırken kasa anahtarını eve bıraktığını ileri sürmektedir. TMK."nun 6. maddesi hükmü gereğince; kasa anahtarının kendisinde olmadığını ispat külfeti davalıya aittir. İspat yükü kendisine ait olmayan davacının yemin teklifi icapsız bir yemin olup sonuç doğurmayacaktır.
    Mahkemece, davacının talebi doğrultusunda sadece kasa içerisinde bulunan ziynet eşyaları tespit edilerek bunlara yönelik istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken, icapsız yemin hakkı hatırlatılmak sureti ile davalının sonuca etkili olmayan yemin beyanına dayalı olarak eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi