Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5967
Karar No: 2014/12840
Karar Tarihi: 01.10.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/5967 Esas 2014/12840 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/5967 E.  ,  2014/12840 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 30/01/2014
    NUMARASI : 2012/290-2014/77

    Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin kaçak elektrik kullanmadığını ileri sürerek, davacı hakkında tahakkuk ettirilen 43.016,5 TL kaçak elektrik bedeli ve bu miktara işletilen faiz nedeniyle, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının kaçak elektrik kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalının davacı hakkında tahakkuk ettirdiği 27.09.2006 tarih, 2006/09 dönemine ilişkin kaçak elektrik borcunun 17.624,95 TL asıl alacak kısmının 3.524,99 TL"lik ve 25.391,59 TL işlemiş faiz alacağının 8.528,04 TL" lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 13/1.maddesine göre, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmek kaçak elektrik enerjisi tüketimini oluşturur.
    Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır. Anılan kararın 1-B maddesinde kaçak elektrik kullanım süresini hesaplama, 1-C maddesinde ise kaçak elektrik tüketim miktarını hesaplama usul ve esasları gösterilmiştir.
    Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararda, kullanım yerine ait bağlantı anlaşmasının ve perakende satış sözleşmesinin veya her ikisinin de yapılmadığı yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanma süresi; doğru bulgu ve belgelere dayandırılması kaydıyla elektrik enerjisi kullanılmaya başlandığı tarih ile kaçak tespitinin yapıldığı tarih arasındaki süre olup bu sürenin 12 ayı geçemeyeceği, doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu sürenin 90 gün alınacağı; müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değerin bağlantı gücü olarak kabul edileceği ve ortalama aylık çalışma saatine göre hesaplanacağı; ortalama aylık çalışma saatlerinin tarımsal sulama abonelerinde 400 saat olarak alınacağı ve müşteri olmayanlara çalışma saatlerinin %20 oranında artırılarak uygulanacağı açıklanmıştır.
    Somut olayda, dosya kapsamından davalının 2006 yılında tarımsal sulama amaçlı elektrik tesisatının bulunduğu, tarlaya pamuk ektiği, davacı D.. D.. ile abonelik sözleşmesi yapmadığı, abonesiz ve sayaçsız olarak tarımsal sulama yaptığının 18.09.2006 tarihli Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı ile tespit edildiği ve bu tutanağa istinaden davacı hakkında toplam 43.016,5 TL kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiği anlaşılmıştır.
    Davacının yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesinin, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmüne göre hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
    Yargılama sırasında elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 20.06.2013 tarihli Raporda; Şanlıurfa ili, Viranşehir İlçesi, Elgün köyünde davacı C.. Y.."e ait 100 KVA trafo bulunan tarımsal sulama tesisinde, davalı tarafından 18.09.2006 tarihinde düzenlenen 500775 seri numaralı kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı çerçevesinde abonesiz elektrik kullanımı nedeniyle kaçak işlemi yapılmasının mevzuata uygun olduğu, davalı kurumun davacı ile imzalamış olduğu müşteri hizmetleri sözleşmesinin bulunmadığı, davalıya tahakkuk ettirilen borcun haksız fiil olan kaçak elektrik kullanımından kaynaklandığı, Yerleşik Yargıtay İçtihatlarında haksız fiil niteliğinde kabul edilen kaçak elektrik kullanım bedeli olan asıl alacak için avans faizi oranlarına göre gecikme (temerrüt) faizi hesaplanması gerektiği, gecikme faizine KDV eklenemeyeceği belirtilmekte olup buna göre müşteri hizmetleri yönetmeliği 13.madde dayanak alınarak yapılan değerlendirme ve ilgili EPDK maddeleri doğrultusunda, davalı kurum D.. D.. müdürlüğünün talep edebileceği
    09/2006 dönemine ait kaçak elektrik tüketim miktarı asıl alacak 14.099,96 TL, dava açma tarihi itibariyle buna ait gecikme faizinin 16.863,55 TL olarak hesaplandığı, davacının abonesiz ve sayaçsız kaçak elektrik kullanmış olduğu 2006 yılı içerisinde sezonda çiftçi kayıt sistemi bilgilerinden pamuk bitkisi ektiği tespit edilmiş, ziraat verilerine göre 115,542 dekar pamuk bitkisi için gerekli sulama süreleri dayanak alınarak değerlendirme yapılmış ve davalı kurum D.. D.. Müdürlüğünün 09/2006 dönemine ait olarak görünen borç için tüm yasal vergiler dahil davacıdan talep edebileceği kaçak elektrik tüketim miktarının asıl alacak 5.274,43 TL, dava açma tarihi itibariyle buna ait gecikme faizinin 6.308,22 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
    Rapor düzenleyen bilirkişinin taşınmazda bulunan ürünün sulama dönemi ve su tüketim miktarı konusunda uzman olmadığı kuşkusuzdur. Uzman ziraat mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişilerin de aralarında bulunduğu heyetten ürünün sulama dönemi, su tüketim miktarı ve bunun için gerekli elektrik enerji miktar ve bedelinin hesaplanması konusunda rapor alınması, davaya konu tahakkuk dönem ve türleri esas alınarak davalı tarafın talep edebileceği bedelinin denetime elverişli bir şekilde hesaplatılması gerektiği kuşkusuzdur.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunun, tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine uygun olmadığı, raporda kaçak tahakkuku yönünden KDV hesaplamasının yapılmamış olduğu ve hükme esas alınacak, taraf ve Yargıtay denetiminini karşılar nitelikte bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Elektrik faturalarından alınması gereken katma değer vergisinin (KDV) düzenlendiği Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği"nin 9.maddesinde; tarife tespitinde yer almayan ve elektrik enerjisi tüketiminin kWh"ı başına tahsil edilmesi gereken ve Kanunlarla belirlenmiş olan vergi (Belediye Tüketim Vergisi, Katma Değer Vergisi ve bunun gibi) resim ve harcın, teşekkül veya şirket tarafından ayrıca faturalara ilave edilerek tahsil edileceği, düzenlenmiştir.
    Diğer taraftan, davalı kurum sözleşme yapmak ve böylece karşı edim borçlanmak şartıyla kamuya hizmet sunmuş bulunmaktadır. Davacı taraf ise, sözü edilen hizmetten sözleşme vasıtasıyla yararlanacağı yerde böyle bir sözleşme yapmaksızın (ve belki de bunu istemeksizin) karşılıksız ve kaçak olarak elektrik enerjisinden yararlanmış bulunmaktadır.
    O halde, taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak kaçak kullanım halinde “sözleşme benzeri" bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmeli ve davalı idarenin bu gibi durumlara ilişkin olarak belirlediği kurallara uygun bedelin davacı tarafından ödenmesi gerekir. Bu sonuç için sunulan edimden davacının sadece yararlanmış olması gerekli ve yeterli görülmelidir.
    Konuya ilişkin yasal mevzuat uyarınca kaçak kullanım bedeline KDV eklenmesi yasal bir zorunluluk olduğuna ve taraflar arasında sözleşme benzeri bir ilişki kurulduğuna göre, davacının kaçak kullanımından, bu çerçevede de sorumlu olduğu açıktır.
    Ayrıca, 25/09/2002 tarihli ve 24887 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24.maddesine göre; zamanında ödenmeyen borçlar başlığı altında “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir” şeklindedir.
    01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/2.maddesine göre, “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde nihai tüketicilere enerji tedarik eden lisans sahibi şirketlerin bildirimi üzerine en az 5 iş günü içerisinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilir” söz konusu durum 2 gün içerisinde dağıtım şirketi tarafından ilgili tedarikçiye bildirilir.
    09/11/1995 tarihli Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve 01/03/2003 tarihli Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümleri gereğince zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı elektriğin kesilmesinin amir hüküm olduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı, kaçak enerji bedelinden sorumludur. Ancak, davalının talep etmiş olduğu bedelin 2006/09. dönemine ait olduğu, yaklaşık 6 yılı aşkın bir süre kaçak elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davalı açısından müterafik kusur teşkil eder. Bu nedenle davacı hakkında yapılacak gecikme faizi hesabından kusur oranında indirim yapılması gerekir. Aksine düşünce davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açar
    Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin, tutanağın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre ve tutanakta belirlenen kurulu güç üzerinden hesaplanarak, yapılan hesaplamalarda davalının elektriği kesmemesi nedeniyle müterafik kusurunu da değerlendiren, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi